Aydınlık'ta İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk’la Pazar günü Ankara’da gerçekleştirilecek İşçi Partisi Olağanüstü Kurultayı hakkında yapılan bir röportaj yayımlandı.

Pazar günü Türkiye’nin kaderini değiştirecek gelişmeler yaşanacağını bildiren Bolluk, Türkiye’nin hızla yeni bir döneme girdiği belirtti. 

Bolluk, soruları şöyle yanıtladı:

- Son günlerde siyasi kulislerde hep İşçi Partisi’nin kurultayı tartışılıyor. Pazar günü kurultayda ne olacak?

Pazar günü birleşme günü, vatanda birleşiyoruz. Pazartesiden itibaren İşçi Partisi Parlamento’da olacak. Değerli milletvekillerimiz, eski bakanlarımız, emekli komutanlarımız, bürokratlarımız, emekçi önderleri, işçi ve köylü önderleri, önemli işadamlarımız birleşecek. Ülkenin her yerinden, Kars’tan Van’a, Hakkari’den Edirne’ye, Sinop’tan Hatay’a yurdun dört bir yerinden akın var. Pazar günü bu daha net görünecek. Yeni durumun adı konulacak, genişletilmiş kadroları seçilecek. Milletimizin uzun süredir beklediği olay gerçekleşecek.

- Vatan Parti, İşçi Partisi dışında bir parti mi olacak?

İşçi Partisi’nin programında ve omurgasında ama bir büyük birleşme olacak. Bu konuda da aramızda bir tartışma yoktur. Burada basit bir katılımdan söz etmiyoruz. Biz bunun adını “Vatanda birleşme” olarak koyduk. 

- Yeni katılımlarla beraber kolektif bir yönetim mi oluşacak?

Tüzüğümüzde bazı değişiklikler yapacağız. Daha doğrusu kurultayımıza tüzüğümüzde bazı değişiklikler öneriyoruz. Elbette belirleyici olan delegelerin oyudur. Sunduğumuz şey şudur: Bir Başkanlık Kurulu oluşturduk. 6 Genel Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter, Genel Sayman ve elbette Genel Başkan’dan oluşan 9 kişilik bir kurul. Bu Merkez Yürütme Kurulu’nun içinden çıkacak. Merkez Yürütme Kurulu da Kurultay’da seçilecek olan 80 kişilik Merkez Karar Kurulu’nun içinden seçilecek. 

İşçi Partisi’nin tüzük ve programında “İşçi Partisi milliyetçilerin, halkçıların ve devrimcilerin partisidir” yazar. İşte bu tanıma uygun bir Başkanlık Kurulu oluşturacağız. Çeşitli köklerden gelen, ama tek bir programda, tek bir davada birleşmiş kolektif bir önderlik. 

- Anladığımız kadarıyla isim değişikliği de söz konusu. Partinin yeni ismi ne olacak?

Çok geniş danışmalarda bulunduk. Tabii, isim değiştirme konusunda oldukça yaygın bir fikir vardı. Şimdi, son süreçte katılan arkadaşlarımız da benzer fikirlerle geldiler. Biz bunları değerlendirdik. Sonra bir isim üzerinde mutabakata varıldı. O da “Vatan Partisi”. Delegeler evet derse partimizin yeni adı “Vatan Partisi” olacak. Ama oldukça geniş bir mutabakat olduğu görülüyor. “Vatan”, bizim  büyük birleşmemize çok uygun bir isim. Çok kapsayıcı. “Vatan” dediğiniz zaman bunun içine her şey giriyor. İşçiler, köylüler, milli sanayici ve tüccar, esnaf hepsi giriyor. Bu kesimlerin tamamını kapsayan, tamamının bir aidiyet hissedeceği bir isim oldu. İsim kamuoyunda da tartışılmaya başladı. Gelen tepkiler çok olumlu.

Bizim seçimde düşündüğümüz temel slogan, “Üreten Türkiye, birleşen Türkiye”. Burada Türkiye’nin en temel iki sorununu varsaydık. Bunlardan birincisi, ekonomik krizin tam ortasındayız. Partimiz bu ekonomik krizi bir buçuk sene önce öngördü. “Yok canım, bunlar yine bir sıcak para bulurlar, bu ekonomiyi sürdürürler, bu çarkı çevirirler” deniliyordu. Aradan geçen süreçte bizim öngörümüzün haklı olduğu ortaya çıktı. Büyük işsizlik dalgaları, işten atmalar, bunların hepsi şu anda yaşanıyor. Bu kriz daha da büyüyecek. Yani daha büyük işsizlik dalgaları geliyor. Birinci unsur bu. Buradan bir üretim ekonomisiyle, kamuculukla  çıkılacak. 

İkincisi de “Birleşen Türkiye”. Türkiye’de bölücülerin devri bitti. Artık iktidarlar Amerika’dan tayin edilemez. Amerika bu gücünü kaybetti. Amerika Türkiye’de de kaybedecek, kaybediyor. Bundan sonra Türkiye’yi bölenler değil, birleştirenler iktidar olacak. İşte o “Birleşen Türkiye” de onun ifadesidir. 

- Vatan Partisi Güneydoğu’da olacak mı?

İlk önce şunu saptamamız lazım. PKK güç kaybediyor. Kürt yurttaşlarımız arasında PKK inerken biz yükseliyoruz. Kardeşlik Bürosu Başkanımız Ali Mercan şu anda Van, Erciş, Muş’ta bütün Güneydoğu’da çalışmalar yürütüyor. Buraya gelirken onunla telefonla görüştüm. Çok güzel haberler verdi. Mardin’de Dekorya aşireti lideri Abdülkadir Yıldız partimizin önemli değerlerinden biri. Onun yarattığı bir muhtarlar hareketi var. 72 muhtarı harekete geçirdi. Mardin’de çok güçlü bir il örgütü kurduk. Van, Erciş, Muş’ta da aynı durum var. En hızlı büyüdüğümüz yer Güneydoğu.

- Çok umutlu olduğunuzu görüyorum. Seçimlerde barajı aşacağınıza inanıyor musunuz? 

Çok umutluyuz. Barajı aşmanın ötesindedir bu olay. Şimdi bakınız, anketler yüzde 26-30’luk kararsız kitleden bahsediliyor. Bu kararsızlar, kararlı kararsızlardır. Yani ‘bir daha AKP’ye, CHP’ye, MHP’ye, BDP’ye oy yok’ diyenler. Bütün yurt sathında muazzam bir arayış var. Vatan’da birleşenlerin bu seçim sandığında alacağı sonuç herkesi şaşırtacak. Siz bana “barajı aşacağınıza inanıyor musunuz?” diye sordunuz. Barajı aşmak ne kelime, biz hükümet olmaya geliyoruz. Durum bu. 

- En çok neye güveniyorsunuz?

Önce programımıza, kararlılığımıza, zafere olan inancımıza...  “Vatan’da birleşenlere” güveniyoruz. Tabii şunu görmemiz lazım; seçimi örgüt kazanır. Biz bunun farkındayız. Kurultayda halkın önüne Türkiye’yi yönetecek bir kadro çıkaracağız. Aynı durum il ve ilçe örgütlerimiz için de geçerli. Halkın “Bunlar beni idare eder” diye güven duyacağı bir örgütle harekete geçeceğiz. Örgütlerimiz yeni katılımlarla sürekli güçleniyor. Örneğin Elazığ... Burada CHP’den, DYP’den, AKP’den, MHP’de görev almış, milletvekilliği adayı olmuş   isimlerle yeni bir yönetim oluşturuyoruz. Elazığ’da çizdiğim bu resim Türkiye’nin her tarafında geçerli. Böyle teşkilatlarla seçimlere çok güçlü gireceğiz. Bütün bunların yanında gençliğimize güveniyoruz.  

Her yerden gelecek. AKP’den de gelecek. AKP’ye oy veren vatansever seçmen artık AKP gerçeğini görüyor. Söylemiştim, tüzük ve programımızda partimizi milliyetçilerin, halkçıların, devrimcilerin birleştiği parti olarak tarif ediyoruz.

-  Toplum sızlanmaktan bıkmış, zafer istiyor. Zafer işaretleri görüyor musunuz?

Strazburg’tan zaferle döndük. Hakikatler temelinde mücadele ettik ve kazandık. Türkiye’yi Ergenekon tertibinden de böyle kurtardık. Ergenekon tertibinde sorun bizim içeri atılmamız değildi. Milletin ülkenin geleceği tehlike altındaydı. Orda Genelkurmay Başkanı dahil TSK hapse atıldı. Bunu savunmadan olur mu? Savunduk, saldırıyı püskürttük. Şimdi tertipçiler hapiste. Bu bizim başarımızdır, zaferimizdir. Seçimlerde de aynısı olacak. 8 Haziran sabahı milletin zaferini ilan edeceğiz.  

- Kurultayınızı Ankara’nın en büyük salonunda yapıyorsunuz. Vatandaşlara bir çağrınız var mı? 

Öncelikle şunu söyleyeyim. Daha büyük bir salon bulamadık. Kış ortası stadyumda yapamayız. Ama o Arena bize dar geliyor. Arena kadarına razı olduk. Bütün yurttaşlarımıza çağrımız şudur: Başta Ankaralılar olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından gelmesini beklediğimiz misafirlerimize, arkadaşlarımıza çağrımız oradaki o büyük birleşmeyi kaçırmasınlar. 15 Şubat tarihi bir gün olacak. Türkiye’nin karanlık günlerinin sona ereceğini görecekler. Bu anı kaçırmamalarını ve orda bizi şereflendirmelerini, bizi onurlandırmalarını dilerim.