ALICE HARİKALAR DİYARINDAN SİNCAN HARİKALAR DİYARINA…

Rahmet ve özlemle andığım annemin bana aldığı ve elimden uzun süre bırakamadığım çocukluk kitaplarımdan biri idi “Alice Harikalar Diyarında” adlı kitap…

Bundan tam 152 yıl önce 1865 yılında Lewis Carroll tarafından yazılan bu kitabı dünyada okumayan çocuk azdır sanırım. Renkli ve resimli olan bu kitap benim kuşağımın olduğu kadar bizden önceki ve sonraki kuşaklara da hitap eden kurgu roman tarzında yazılmış, renkli, hayallere yelken açtıran, masalsı kahramanları canlandıran bir başucu kitabıydı. “Çılgın Şapkacı, Sırıtan Kedi, Beyaz Tavşan, Kupa Kraliçesi, Tırtıl, Mart Tavşanı ve Tarla Faresi” gibi karakterleriyle hepimizin o yaşlarda severek okuduğu ve birbirimize karakterlerin isimleriyle seslendiği bu kitap, hele de bu yaşta bayram değil seyran değil niye aklıma geldi derseniz? Seyran değil ama 15 yıldır iktidarda olan AKP’nin 16. kuruluş bayramı diyebilirim!

Şöyle ki; beni alıp çocukluğuma götüren kitabın adından Alice’si atarak Ankara- Sincan’da bir mekâna “Harikalar Diyarı” adını koymuşlar. (ne kadar yaratıcı değil mi?) Ve CB’nın deyimiyle; “davası binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan ve binlerce yıldır kesintisiz devam eden bir devlet silsilesinin adı olan AKP” 16. kuruluş yılını bu masalsı mekânda kutlamış. Sincan Harikalar Diyarı adlı bu mekân adından ötürü beni alıp çocukluk yıllarıma götürdü. Nasıl götürmesin? Belli ki AKP’nin baktığı ve durduğu diyardan her şey harika görünüyor ama! Aması var!

Adının açılımında hem adalet hem kalkınma olan binlerce yıllık(!) bir parti; çocuklar için oyun yerleri olan, çizgi film ve masal dünyasının sanal kahramanlarının resim ve heykelleriyle donatılan, illüzyon ağırlıklı bir alanı niye seçer?

Amaç şaka yapmak ve gerim gerim gerdikleri ülke insanının tansiyonunu düşürmekse bu alanın seçilmesi anlamlı ve isabetli olmuştur. Şöyle ki 16 yaşına giren ve 15 yıldır ülkeyi yöneten bir partinin döneminde ceza infaz kurumu sayısı 381, buralarda kalmakta olan tutuklu ve hükümlü sayısı 201 bin 177 kişi ise o parti harikadır ve harika mekânlarda kuruluşunu kutlamak onun hakkıdır.

Türkiye’deki 381 cezaevinin 139’u son 10 yılda kurulmuş ise, sadece 38’i geçen yıl kurulmuş ise(bir başka deyişle 1 yılda 38 cezaevi yapılmış), 10 yeni cezaevi ihale edilmişse bu büyük bir başarıdır. Cezaevlerine duyulan ihtiyacın giderek artması ise siyasal iktidarın yönetim biçiminin ve politikasının ülkeye yansımasıdır.

Bu görüntüler harika mıdır? CB’nin deyimiyle kadrolarda metal yorgunluğu var mıdır? Onu biz bilmeyiz, kendileri ve üst düzey kadroları bilir. Ama partinin 16. kuruluş yılında yapılan konuşmalara bakılırsa kadrolar, metalin ötesinde yorulmuşlardır. Genel başkan; “Bu defa çok daha köklü bir değişime ihtiyacımız var. Yılların verdiği bir yorgunluk ve yıpranmışlık sebebiyle görevini devretmeye hazır arkadaşlarımız var. Yeter ki nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi unutmayalım” dediğine göre!

Koltuklara, makamlara, mevkilere değil Türkiye’ye, millete sevdalıyız diyen başbakan; “Bu çınarın kökü devlet, gövdesi Cumhuriyet, dalları millet, yaprakları ay yıldızlı bayrağımızdır” şeklinde konuştuğuna göre! Böylece AKP’nin 16 yılda yarattığı muhteşem mucizenin altı çizildiğine göre…

Elbet bir bildikleri vardır da! Kimsenin de aklına da her şey iyi de! Bunca cezaevi niye yapılıyor? İntiharlar ve cinayetler neden artıyor? Mapus damları niye dolup taşıyor? İşsizlik neden azalmıyor? Şehit cenazelerinin ardı arkası neden kesilmiyor? Sokakta can güvenliği neden sağlanamıyor? Kadın cinayetleri neden dur durak bilmiyor? Gibi sıradan(!) sorulara zahmet edip kafa yormak, ya da cesaret edip sormak gelmiyor! Sanırım artık yazının başlığına dönebiliriz. Mekân harika da olsa bunun adı top yekûn metal yorgunluğu olmasın sakın?

Ya da toplumsal uzlaşmadan eğitime, ekonomiden dış ilişkilere kadar pek çok alanda bilançosu negatif olan bir parti “Harikalar Diyarında” neyi kutlar?

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87