ZEMİNE ve ZAMANA MERCEK TUTMAK!
 

Güya bayram olur dedik seyran olur dedik. Nerde? Siyasetin şekillendirdiği konular birikti, kötü haberler birbirini izledi, trafik kazaları yolları kan gölüne çevirdi, asker zehirlenmeleri hız kesmedi.
 

Mapus damları dolup taşarken, tutukluluk sürerken, kazalar artarken, kadınlara yönelik şiddet günbegün çoğalırken,  tehdit ve hakaretler üzerimize üzerimize gelirken, çocuklar istismara bunca açıkken bayram gelmiş neyime demek varken…
 

Bayram nedeniyle 100 binin üzerinde Suriyeli ülkesine gitmiş. Dikkat isterim! Dönmüş demiyorum. Bayram ziyaretine gitmiş. Nasılsa onlara bu ülkede hizmet bedava, sağlık ücretsiz, ev, oda, kamp, barınma merkezi, toplum merkezi, sokaklar ( gerilimi tırmandırsalar da) emirlerinde. Ekmek elden su gölden yaşadıkları bir yerden niye dönsünler ki? 3.6 milyon Suriyeliye 30 milyar dolar harcayan bir ülkeden niye gidilir ki?
 

Evet, yersiz yurtsuz olduklarını biliyoruz. Memleketlerinden uzakta olduklarını görüyoruz, geçmişlerini geride, geleceklerini soru işaretlerinin gölgesine bıraktıklarını izliyoruz. Da! Nereye ve ne zamana kadar bu misafirlik?

Vatansızlık, umutsuzluk, işsizlik, evinden yuvasından, toprağından, geçmişinden uzakta olmak nereye kadar?
 

Evet, bu savaşta 470 bin kişi yaşamını yitirmiş. 12 milyon kişi yerinden yurdundan olmuş. Da! Dası şu; İnsan ülkesinin dışında iken ülkesinin geleceğine yön verebilir, kendi geleceğini inşa edebilir mi? Bazen geçmişe dönmek, geleceği kurmak için tek yoldur. Buraya nasıl geldik buradan nasıl çıkacağız sorularına yanıt aramak tek çıkar yoldur Boyun eğmeyen, biat etmeyen verilenle yetinmeyenlerin sayısı artsa keşke. Kıyım kıyım kıyılsa da insan, çocuklarının geleceğini hayal etmek için direnmez mi?
 

Evet, pek çok ülkede amaç belli! Devletin dizginlerini ellerinde tutanların hız kesmeyen hıncı ve öfkesi ortada!

Doğu toplumlarının şiirsel lezzetler saçan konuşmalara hasret kaldığı kesin. Üzerlerine her daim bir cevvallik gelen ve bağırmayı huy edinenlerin baş tacı edildiği aşikâr! Günde 5 vakit en az 25 kanalda konuşmak, bağırmak son yılların modası! Yıllar önce rahmetli Demirel ne demişti? “Ortadoğu’da nizam ve huzur olmadan Türkiye durulmaz.”

Bir de bunları kaşıyanların ünlü ve popüler olması gerçeği var da unutulmaması gereken Pablo Neruda dizeleri de var;
“Yavaş yavaş ölürler. Okumayanlar./ Yavaş yavaş ölürler. Müzik dinlemeyenler./ Yavaş yavaş ölürler. Vicdanlarında hoşgörüyü barındırmayanlar./ Yavaş yavaş ölürler. Alışkanlıklarına esir olanlar./ Yavaş yavaş ölürler. Ufuklarını genişletmeyenler ve değiştirmeyenler.”

 

Not: Geri kalmış ülkeler yavaş yavaş ölmeden önce bu dizeleri poster yapsalar keşke.

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87