19 MAYIS’ın ANLAMI…
 

19 Mayıs 1919. 19 Mayıs 2017. Aradan 98 yıl geçmiş…
 

Büyük Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik, çağdaş ve onurlu Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı tarihin üzerinden uzun yıllar geçmiş…
 

Bu destanın kolay yazılmadığını, karanlıktan aydınlığa nasıl geçildiğini, ne bedeller ödendiğini bilen bilir zaten. Bu aydınlık tarihin el yardımıyla değil, el yordamıyla nasıl yazıldığını gören görür, anlayan anlamıştır zaten…
 

Lider odur ki; birleştirici, yol gösterici, aydınlatıcı özellikleriyle tarihe damgasını vurur. Komutan odur ki; kimlerle nasıl, niçin, hangi amaçla savaşılacağını, savaş araçlarını, savaş stratejisini, savaştığı güçlerin çıkar ve denge hesaplarını, ulusunun karakter yapısını, yeteneğini, dayanma gücünü iyi hesap eder.
 

Hem komutan hem lider odur ki; yalnızca yaşadığı çağa değil, çağlara imzasını atar. O’na da Gazi Mustafa Kemal Atatürk denir…
 

Yeryüzünde kurduğu devleti gençlere emanet eden kaç lider vardır? Bilmiyorum. Ama kurduğu Cumhuriyet’i gençlere emanet eden, her konuşmasında gençliğe verdiği önemin altını çizen, (Gençliğe Hitabe, Bursa Nutku, Kütahya Konuşması, gençliğe bir vasiyet niteliği taşıyan Büyük Nutuk gibi) bir büyük liderin varlığını iyi biliyorum.
 

Ulusların geçmişinde onların yazgısını değiştiren, yarınlarını aydınlatan, geleceklerini güvence altına alan tarihler, olaylar, liderler vardır. Bizim tarihimizde yazgımızı değiştiren, ülkemizi karanlıktan çıkarıp aydınlık bir yola sokan başlangıç ve ilk adım 19 Mayıs 1919’da Samsun’da atılmıştır.  Şimdi söz Bandırma Vapuruyla Samsun’a çıkan Mustafa Kemal’indir;
 

“Düşmanların İzmir’e çıktıkları ve bütün vatanı parçalamaya karar verdikleri günlerde İstanbul’dan çıkarak Samsun’a geldim. Bu güzel ve kıymetli şehirde yabancı askerler ve subaylar dolaşıyordu. Fakat buna rağmen ben Samsun’u, Samsun halkını ve Samsun gençliğini gördüğüm zaman memleket ve millete ait bütün kararlarımın başarılı olacağına kuvvetle inandım. Samsun halkının gözlerinde okuduğum vatanperverlik, fedakârlık ümit ve tasavvurlarımı müspet kanaate eriştirmeye kâfi gelmişti”
 

Atatürk’e göre genç devlet genç ellerde yükselecek, devletin genç kalabilmesi, çağdaş olabilmesi gençlerin yaratıcı beyinleriyle mümkün olacaktır.  Büyük Nutuk bu vasiyetle noktalanmış, akılcı,  bilimsel ve çağdaş nitelikli tüm devrimler bu nedenle Türk Gençliği ’ne emanet etmiştir. “Ey Türk gençliği birinci vazifen” diye başlayan Gençliğe Hitabe, Atatürk’ün gençliğe verdiği değerin ve kendi büyüklüğünün en somut ifadesidir.
 

Şimdi! İşli, işsiz, okumuş, okumamış, tahsilli, tahsilsiz, üretici, emekçi, partili, partisiz, tezgâhtar, işçi, doktor, mühendis, öğretmen, yargıç, sanatçı, akademisyen, gazeteci tüm gençlere sesleniyorum! Ülke kan ve barut kokuları içinde kurtuluş mücadelesi verirken gençliği ve onun eğitimini cumhuriyet projelerinin temeline oturtan bir liderden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten nasıl vazgeçeriz? 
 

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun… 

Çok Önemli Not:  “SEN DE KİMSİN?”  Adlı oyun 20 Mayıs 2017 Cumartesi gün saat 21.00’de Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda. Kaçırmayın olur mu?

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87