AKKUYU'nun AKIBETİ GELECEĞİ BELİRLEYECEK!..


Akkuyu’da enteresan işler dönüyor!..

Reuters ajansının abonelerine servis ettiği bir haber kafaları karıştırdı. Habere göre, Türk enerji yetkilileri Akkuyu Nükleer Enerji santrali yapımının askıya alındığını açıklamıştı. Daha da ilginci; kimliği belirsiz yetkililer, Türkiye’nin başka aday ülkelerle değerlendirme yaptığını da belirtmişlerdi!..

Ortalık ayaklanıverdi.. Acilen CNN Türk’e açıklama yapan Enerji Bakanlığı yetkilileri, Akkuyu’nun yapımının askıya alındığı haberlerini yalanladı.. Ardından Akkuyu santrali Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Oleg Titov da çalışmaların durdurulmadığını açıkladı...

-Akkuyu'dan kokular yükseliyordu!..

Bu defa devreye BBC Türkçe servisi girdi ve Reuters’e dayanarak verdiği haberde; yine kimliği belirsiz Türk yetkililerin, Rus nükleer enerji şirketi Rosatom’un inşaatı devam eden projeyi askıya aldığını söylediğini duyurdu...

Önce teknik bilgi: 20 milyar dolar değerindeki Akkuyu Projesi ile ilgili anlaşma 2013 yılında imzalandı. Rusya süratle inşaata başladı ve bugüne dek 3.5 milyar dolarlık harcama yaptı. Dört reaktörden oluşacak santralın ilk reaktörü 2019’da, tamamı ise 2022’de teslim edilecekti. Ancak ÇED raporlarının gecikmesi ve finansman sorunları nedeniyle gecikme yaşanacağına kesin gözüyle bakılıyor...

Pekii, dün bizim gazeteler, havuzcular değil tabii, haber kovalayan gazeteler bu haberi nasıl verdi dersiniz?

-Akkuyu durduruldu!..


Kriz nedeniyle Rusya’nın projeyi durdurduğunu belirten gazeteler, çok önemli bir noktanın da altını çiziyor; iptal şimdilik yok çünkü anlaşmada ağır yaptırımlar var diyordu... Bu kadar uzun bir girizgah yapmamın gerçekten çok önemli bir nedeni var. Nedir derseniz:

-Şayet Ruslar Akkuyu'yu bile askıya almayı göze almışsa, çok sancılı bir gelecek bizi bekliyor demektir de ondan!..

Bakın, daha dün, İran, hani en büyük Türk büyüklerinin, ”Rusya gazı keserse biz de onlardan alırız” dedikleri İran bize gönderdiği gazın yüzde 50’sini kesiverdi... Gerekçe ne?. “Ahh hatlarda arıza var!” BOTAŞ, apar topar santralların gaz çekiş ayarına kısıtlama getirdi. Bir gün sonra durum normale döndü ama mesaj gayet ağır bir şekilde “hedefi” buldu tabii!.. Bunun şoku geçmeden, Bağdat İl Meclisi, Türk mallarının Bağdat’a girişini yasakladı, iyi mi?!.

Peki tüm bu olanlar ne anlama geliyor?. Eğer Rusya, İran, Irak, Suriye ve artlarında “lojistik destekçi” ve her an gölgelerden sıyrılabilecek Çin’in bir blok halinde hareket ettiğini görebiliyorsanız, olanların tek anlamı var:

-Tanrı sonumuzu hayreylesin!..  

Bunun bir adım ötesi Rusya’nın da hatlarının uzun süre arızalanması”, doğalgaz yerine havagazı alacağımızın göstergesidir!.. Umarım Doğu Akdeniz’de ya da Suriye’nin, Irak’ın herhangi bir yerinde bir kıvılcım çakmaz... Bizi ABD, NATO korur filan diye höykürenlere itibar etmeyin lütfen:

-İşte o zaman sahiden infilak ederiz!..


Bilal’in tankerleri!..


Dün köşemde, İtalya’da ikamet etmekte olan Cumhurbaşkanı’nın mahdumu 
Bilal Erdoğan’ın açıklamalarını yazmıştım...

Kendisi VİP(önemli kişi) sınıfına haiz olduğu için, İtalyan gazetesine söyledikleri ağızlarda sakız oluverdi doğal olarak. Örneğin “hiç gemim yok, inşaat şirketim ve beş restoranım var” demişti... Dün Aydınlık gazetesinde, Derya Derviş’in imzasıyla, “peşini bırakmam, yok öyle!” tadında bir haber çıktı:

-Bilal inkar etse de tankerleri limanda!..

Habere göre, Deniz Sicil Kaydında Bilal Bey’in üstüne görünen 5 tankerin İspanya, Fransa ve İsrail gibi limanlara gittiği anlaşıldı...

Restoran meselesine gelince; İstanbul Milletvekili, gazeteci Barış Yarkadaş, Bilal’in o konuda söylediklerinin üzerine de limon sıktı:

-
Bilal’in bilinen 5, çeşitli örtülü ortaklıklarla birlikte 15 restoranı olduğu konuşuluyor!..

Yarkadaş ayrıca Bilal Erdoğan’ın şu sıra, İtalya’da kahve ithalatı üzerine Brezilyalı bir firmayla görüştüğünü, bir yandan da pasta işine girmek için hazırlık yaptığını söyledi. Bilal Bey’in şu sıralar en çok gıda ve kozmetik firmalarıyla yoğun görüşmeler yaptığının da altını çizdi..

Ehh milletvekilinin iddiaları böyle... Benim en çok merak ettiğim; hal böyleyse, bu arkadaş doktora çalışmalarına nasıl vakit ayırıyor acaba?!.


İşte AB'li dostlarımız!..



Hakkımızda 
“engin dostluk” söylemlerini yüksek sesle duyuran dostlarımız(!) giderek artıyor...

Saz, pardon söz sırası Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Miloş Zeman’da... Önce klasik sevgi gösterisinden başlayalım; Zeman,  Türkiye’nin Avrupa Birliğine asla alınmaması gerektiğini söyledi. Ehh, buna zaten şerbetliyiz!.. Sonraki söyledikleri önemli, Zeman, o meşum iddiayı tekrarlayarak aynen şöyle dedi:

-Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen IŞİD müttefiki gibi hareket ediyor!..

Dikkat edin, bu iddia artık devlet başkanlarının bile ağzında çiğnediği bir “sakız” haline gelmiş durumda!.. Zeman konuşmasının sonunda da, AB’nin Türkiye’ye 3 milyar Euro yardım yapmasını eleştirdi ve “Türkiye, bu sığınmacılara bakacak güçte, çünkü bu insanlar onlarla aynı dinden” dedi.

Batı’nın bize giderek yükseklere tırmanan bakışı ne yazık ki böyle... Faşist kafalar iktidarı ele geçirdikçe daha da beterlerini göreceğimizi garanti edebilirim.. Ama IŞİD suçlaması başka bir şey; sonu daha ciddi ve vahim yollara açılabilir:

-Türk milleti buna layık değil...


https://twitter.com/umit_zileli 

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87