ALDATMAK ve ALDANMAK!

Ulus olarak az da olsa bizim, meslek olarak da siyasilerimizin hiç bilmediği iki konuyu başlığa çektim! Ne diyor Erdoğan? “Siyasi hayatımda ne aldanan, ne aldatan oldum.” İşte budur dedirten bir açıklama…
Bir zamanlar; “Başta şahsım olmak üzere tüm ülke aldatıldı. Rabbim de milletim de bizi affetsin. Aldanmışız, gerçekten safmışız, kandırıldık” demişti ama olsun!  Lafı mı olur ayrıca. Unuttuk gitti zaten. 100 kişiden yalnızca dördünün kitap okuduğu bir ülkeden, 80 milyonu bulan nüfusun 4 milyonu bulmayan gazete okuruna sahip bir ülkeden söz ediyoruz. Bir Yıllık kitap okuma sayısı kişi başına 1.5 adetken onu mu aklımızda tutacağız Allah aşkına?
Şiddet alıp başını gitmişken, sadece sağlık çalışanlarına yönelik günde 31 şiddet vakası yaşanıyorken, günde ortalama 31 sağlık çalışanı şiddete maruz kalıyorken ve biz durmadan şehir dışında şehir hastaneleri inşa ediyorken onu mu aklımızda tutacağız?
Sahte deliller, zorlama bağlantılar, hukuksal boşluklar, iddianamelerdeki saç baş yolduran zorlamalar, suç delili sayılacak tasarımlar vb. arasında aldanmanın ve aldatılmanın lafı mı olur?
Varsa yoksa bizim için gerilim stratejisi yaratmak ve ona halkı inandırmaktır. Gerisi boştur ve boşa kürek çekmektir. Önemli olan dili, zekâyı, aklı, olanakları bu işe yormaktır. Övünmek ve dövünmek arasındaki ince çizgiyi iyi ayarlamaktır. El emeği göz nuru CD’lere yükleme yapanların hazırladığı sıradan ve zavallı argümanlarla hayatı karartılanlar önemli mi bu ülkede? Günü gelince özür dileriz olur biter…
Aslında Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım! Bildiğiniz ve gördüğünüz gibidüzen böyle işliyor!Dolayısıyla sözü uzatmak gereksiz ve yersiz! Kendisini gayet açık seçik anlatanları, niyetini bas bas bağırarak ortaya koyanları, parmak sallayıp ayar verenleri,halkımızhem takdir ediyor, hem onlardan korkuyor, hem onları seçiyor! Takiyye uzun süreden beri ülke politikasına sokulup sıradanlaştırılmadı mı? Bu konudaki hünerleri aile boyu kanıtlanmadı mı? Günü gelir bağışlarız olup biter…
Konudan konuya atlayarak da olsa güncel bir örnekle konuyu bağlayalım. Hafriyat cennetine dönen ülkemizde, hafriyat kamyonlarının terör saçtığını söylemek abartı olur mu? Olmaz. Okamyonların neden olduğu kazalarda bir yılda 21 kişi hayatını kaybetti mi? Evet! Tonlarca hafriyat için ayrılan mekânlar tıka basa dolduğundan sürücüler boş buldukları her alana molozunu boşaltıp gidiyor mu?Bu durumu gören var mı, yada yaptırım uygulayan? Yok!
Bütün bunlardan çıkan sonuç şu! Her yanı dolduran dev inşaat vinçleri, kazılan çukurlar, yol bulmaya çalışan dozerler, dönmeye çalışan damperli kamyonlar evine gitmeye uğraşan sürücüler(bencileyin), kapanan yollar, sıkışan trafik, durmadan çalan kornalar ve koskoca bir şantiyeye dönen bir kent!Eee? Eee’si yok! Ya da şu ki; Türkiye gibi farklılıklar barındıran ve fay hatları son derece gerilmiş toplumların idaresi zordur ve bu iş ciddi donanım gerektirir.
Sonuç olarak hafriyattan girip ülke yönetimine gelirsek, kuşkulu ve endişeli miyiz? Evet. Bu iş böyle tebriklerle, kutlamalarla, bağırıp çağırarak yürür mü? Hayır. Etrafımız ateş çemberi ile çevriliyken açıkça görünen tehlikeleri, olası sistem değişikliğini, olması muhtemel rejim değişikliğini, çift başlılığı önlemek için tek adamlığa soyunmayı bu ülke kaldırır mı? Ya da ne kadar dayanır? Mımmmm…
O halde15 yıllık iktidarına dehşeti, direnişi, şahlanışı parmak sallayarak sığdıranları kutlayalım! Bu iş buraya kadar nasıl geldi konusuna akıl sır erdirmekte zorlansak da oh be dünya varmış demek için sözü Brecht’e bırakalım;
“Yani biz hep dışarda mı kalalım?/ Titreyelim mi soğuktan içeri buyur edilmedik diye/ Bekleyelim mi hep nasılsa büyüklerimiz bizden daha iyi düşünür diye/ HAYIR…
Bizce en iyisi kalkmak yeter artık demektir/ Vazgeçmemek için kırıntısından bile yaşamanın/ Karşı çıkmaktır var gücümüzle acıyı doğuranlara/ Yaşanır hale getirmektir dünyayı bütün insanlara. HAYIR…”
Teşekkürler Brecht! İçimizden geçenleri dediğin için…
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87