BAZI GENÇLER SORUYOR!

Bazen ailemde, bazen dost ve arkadaş çevremde, bazen de katıldığım toplantılarda tanıştığım gençler soruyor ve özetle diyorlar ki; “Bu ülkeyi düşünsel yorgunlukla daha nereye kadar taşıyacaklar? Kendilerini kurtarıcı gibi, mucize gibi tanıtanlar, kendilerini alternatif destanlar yazmaya çalışanlar bu ülkeye verdikleri zararın (gel zaman git zaman da olsa) faturasını nasıl ödeyecekler?” Gençlerin kaldığı yerden biz soruyoruz bu kez!

Muhteşem bir zamanlamayla başa geçen ve bir türlü inmeyenler; yeşile düşman, sanata düşman, bilime düşman, kadına düşman, güzele- iyiye, çağdaş olana düşman kadrolar ülkemize daha ne kadar zarar verecekler?

Kuzey Ormanlarında 3 milyondan fazla ağaç kesildi. 1071 Malazgirt Yolu için 3 bin ağaç kesildi. Yetmedi şimdi ODTÜ’de 8 bin ağacın kesilmesi planlanıyor. Bir başka deyişle 24 hektara yakın bir orman yok edilecek.

Nefesi kesen, canlıları yok eden, yağan her yağışta derelerin taşmasına neden olan, evlerin içine kadar giren, araçları sürükleyen sel sularının nedenini nasıl görmezden geliyorlar?

Başbakan; ”Tarımda, ekonomide, turizmde çığır açtık. Sorunları torunlara bırakmadık. Dağ gibi sıkıntılarımıza rağmen hizmette sınır tanımadık. Şeytan taşlamaktan vakit buldukça yatırım yaptık” diyor- diyebiliyor…(buradaki şeytanın kim ve ne olduğu izaha muhtaçtır!)

CB; “Bazıları sanıyor ki, mesele şahsımızdır. Öyle değil, mesele hükümetimizdir, mesele partimizdir, mesele milletimizdir, mesele ülkemizdir, mesele bağımsızlığımızdır. Bizim ana gündemimiz demokrasi, hukuk ve yatırımlardır” diyor- diyebiliyor…

Bu arada muhteşem bir zamanlama ve harika bir algı yönetimiyle pek çok yeşil alan, okul, kupon arazi TÜRGEV’e peşkeş çekiliyor. “Bazıları sanıyor ki mesele şahsımızdır” lafı böylece havada kalıyor!

Ve iki ara bir derede değiştirilen “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” ibaresinin “Türkiye Cumhurbaşkanı” olarak kısaltılması üzerine Sözcü Kalın; “İçinde var zaten, dolayısıyla tekrar etmek oluyor. Daha iktisatlı, dil ve gramer açısından daha doğru” şeklinde bir açıklama yapıyor- yapabiliyor…( böylece iktisat ve AKP yan yana yer alıyor!)

Övgüye alışan, alkışa alıştırılan, eleştiriye tahammülü bulunmayan kadrolar atlarını alıp Üsküdar’ı geçerken gençler soruyor, gençler konuşuyor. Ancak sorusu olan sormakla yetiniyor, soru sorulan yanıt bulmakta zorlanıyor. Baştakiler bıkıp usanmadan ama bıktırıp usandırırcasına, durmadan dur durak tanımadan, konuşup duruyor…

Bu konuşmalardan önüne gelen nasibini alıyor. Yönetim erbabının olmazsa olmazı sayılan diplomatik üslup, ülkemizin ağır gündeminde yine başı çekiyor. Bugünlerde Almanya hedef tahtasında! Küçük taşlamalarla başlayan, Eyyy’lerle devam eden Merkel’le ve Alman dışişleri bakanıyla kriz tırmanıyor, tırmandırılıyor, derinleşiyor, ekonomik alandan toplumsal alana yayılıyor.

Aklıselim ise her şeyi bilen ve her şeye karışan üst aklın ne zaman müdahale edeceğini, daha neler diyeceğini, daha hangi yaptırımların uygulanacağını merakla bekliyor?

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87