- Türkiye Varlık Fonu
Bu atılan adımlarla ekonomide ciddi beklentiler oluşmuş durumda. Reel sektörün önünün açılacağı ve yatırımların başlayacağı umuluyor.
Büyük yatırımlara kaynak yaratma ve bütçe açığını azaltma amacı ile kurulan bu fonu iç borçlanma ve borç verme aygıtı olarak görebiliriz. Bütçe dışı harcamalar bütçe açığı olarak sorun yaratmayacağı için kamu borcunun gayri safi yurt içi hasılaya oranının da, yabancıların sorun yaratmayacağı oranda kalmasını sağlayacak. Tüm dev alt yapı yatırımların kaynak sorunu bu fonla çözülecek. Ancak bu fonun sanayileşmeye katkısı olmayacak. Bir finans kurumu olarak kredi piyasasında işlev görecek.
Tüm vergi aflarından büyük medet umulur ama hiçbir zaman da gerçekleşmez. Yurt dışından beklenen para gelmez, vergi borçları yeterince tahsil edilemez. Sadece vergi incelemelerinden kurtulmak en sağlam firmaları bile psikolojik olarak rahatlatır. Çünkü ülkemizde yaygın olan inanç; bir vergi müfettişi isterse mutlaka can yakıcı bir şey bulur... Vergi aflarına neden olan esas sebep gecikme faizlerinin çok yüksek olmasıdır. Temel çözüm enflasyonu düşürmek isteyen bir ülkede devletin kendi alacaklarına yüksek faiz uygulamamasıdır.
Bu pakette süper teşvikten tutun, ticari araçların yenilenmesinde ÖTV muafiyeti, esnafa sigorta prim indirimi, işverenlerin bazı yükümlülüklerinin ertelenmesi gibi onlarca piyasalara bir heyecan verici önlemler var.
Bankaların konut satışlarını artırmaya yönelik düşük oranda Cumhurbaşkanının istediği için yaptıkları faiz indirimi tek başına konut satışlarını patlatmaz. Satılacak konutların fiyatları, alım gücü ve banka kredisini ödeyebilme pozisyonu da geçmiş yıllar da olduğu gibi değil. Likiditenin bol olduğu zamanda kredi alma ve kredi ödemelerini yapma hususunda bankalar ve tüketiciler daha esnek davranabliyorlardı. Şimdi durum başka. Hemen borçlanmaya karar vermek çok zor.
Rusya ile normale dönecek ilişkiler turizm gelirlerindeki kayıpların 2017’de olmamasını sağlayabilecek. İhracat tekrar artacak. Enerji temin güvenliği sağlanmış olacak.
İran ile dış ticaret hacmimizi artırmak zorundayız. İran ile ortak büyük projeler bizim ekonomimizin güvencesi olacaktır. Siyasi anlamda da bu ilişkilerin güçlenmesinin yararları ortadadır.
Bugüne kadar uygulanan dış politikanın bizi nerelere getirdiği ortada. Komşularımızla olması gereken ilişkilerin kurulması sonucu hem huzur hem ekonomik canlılık gelecektir. Mülteciler sorunları gibi birçok sorunun da maliyetlerinden kurtulmuş olacağız.