15 Mart 2014 Cumartesi 12:22

“BAŞBAKANIN İSTİK-BilAL SAVAŞI“

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, internete düşen ses kayıtları üzerinden yüklenen CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, "30 milyon Euro, 90 milyon lira yapar. 100’lük banknotlarla 9 bin deste yapar. Her deste 100 gram gelse, 9 bin deste 900 kilo eder. Eşek yüküyle soymuşlar diyordum, vazgeçtim. Eşek 900 kiloyu götüremez ki. Kamyon yüküyle soydular memleketi, kamyon yüküyle" dedi...

İNCE; "BAŞBAKANIN YAPTIĞI İSTİK-BilAL SAVAŞI"

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Muharrem İnce partisinin seçim bürosu açılışı için geldiği Isparta'da konuştu. CHP İl Başkanı Vedat Şenol, Belediye Başkan adayı Lütfi Çakmakçı ve çok sayıda partili tarafından karşılanan İnce, partisinin seçim bürosu açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi.

‘900 KİLOYU EŞEK TAŞIYAMAZ’

Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesini hatırlatan CHP Grup Başkan Vekili İnce, "Sabahın köründe oğlana telefon açıyor. 'Sıfırladın mı çocuğum' diyor. 'Neyi babacığım diyor? Oğlum diyor Ali’ye ver, eniştene ver, amcana ver, artana da villa al' diyor. Ben çocukken bakkala gittiğimde anam bana der di ki, ‘şunu şunu al, artan bozuk parayla da kendine sakız al’ derdi. Biz artan parayla sakız alırdık, bunlar artan parayla villa alıyor. Ona rağmen bitmemiş 30 milyon Euro kalmış. 30 milyon Euro, 90 milyon Lira yapar. 200 liralık banknotlardan deste yapsan, her desteye 100 tane koysan 4 bin 500 deste yapar. 100 liralıklardan yapsan 9 bin deste yapar. Bir destesi 100 gram gelse 900 kilo yapar. Artan para 900 kilo. Eşek yüküyle soymuşlar diyordum vazgeçtim. Eşek 900 kiloyu götüremez ki. Kamyon yüküyle soydular memleketi kamyon yüküyle" dedi.

'BUNLAR ÇAKMA MÜSLÜMAN'

17 Aralık operasyonuna atıfta bulunan Muharrem İnce eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Bakın bunlar Müslüman adam. Haklarını vereyim. Neden mi? Yatak odasında kasalar var mı, yanında dolarlar eurolar var mı? Bir de para sayma makinesi var. Müslüman adam haram paraya el sürmez. Onun için makineyle sayıyorlar. Bunlar böyle Müslüman. Bunlar çakma Müslüman."

Başbakanın meclise gelemediğini iddia eden İnce, "Meydanlarda gürledi. Kutuların suçunu savcılara yükledi. Besmeleyle başladı küçücük çocukları tomalarla haşladı. Yandaşları kefenlere büründü 30 Mart'tan sonra yüce divan göründü" dedi. Muharrem İnce, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunlar bizim çocuklarımıza tomalarla gaz sıktılar kendi çocukları da tomarlarla götürdü. Bakın 3 çocuğumuz yaşamını yitirdi. Biri Berkin, biri polis Ahmet, biri de Burakcan. Şimdi bakın diyor ki utanmadan, sıkılmadan yüzsüz olduğu için bunlar, diyor ki, 'Ahmetcan için üzüldünüz mü diyor. Ahmetcan'ın AKP'li olduğu söyleniyor. Ahmetcan bizim evladımız. Berkin de bizim evladımızdır, polis Ahmet de bizim evladımız. İnsan bu insan. Ama vicdansız herif sen bir kez olsun Berkin’in ailesine başsağlığı dilemedin, vicdansız herif. Sen bunun hesabını vereceksin. Ben Uluderede uçakların bombaladığı 34 Kürt çocuğuna da üzülürüm alevi olan Berkin Elvan'a da AKP'li olan Burakcan'a da polis Ahmet'e de üzülürüm. Hepsi bu vatanın evladı. Eğer biz ölüleri ayrıştırırsak bu ülkeyi böleriz. Böyle bir ülkeye böyle bir Başbakan olmaz. Bu millete yakışmıyor bu. Bundan birlikte kurtulacağız."

‘BAŞBAKANA KARNE HAZIRLADIM’

Fizik öğretmeni olduğunu hatırlatan İnce, Başbakan Erdoğan’a bir karne hazırladığını söyledi. Başbakan Erdoğan’ı kast ederek, "O uzun boylu, sırık boylu adam var ya, ona, uzun adama bir karne vereyim” diyen Muharrem İnce, şöyle dedi: "Matematik ve geometri sıfır bir kere. Neden? Pararel yapı diyor cemaate. Paralel, iki doğru yani birbirini kesmeyen iki çizgidir; Oysa sen 12 yıldır cemaatle kesişmişsin, başlangıç noktan bile kesişmiş. Demek ki sen paralelliğin ne olduğunu bilmiyorsun matematik sıfır. Beden Eğitimi; Futbolcu olduğunu söylüyorsun, ama beygire binemedin. Beygirden düştün. Beden eğitimi sıfır. Müzik: Dombıra bile çalıntı çıktı. Sıfır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: Kul hakkı yiyorsun, evde milyon euro biriktiriyorsun. Onun zekatını vermedin. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sıfır. Tarih: Kürsüye çıkmış o, benim gibi küçük notlarla konuşamaz. Onun böyle prompterı var. Camdan konuşur o. Camdan konuşunca kültürlü olur, cam arıza yapınca küfürlü olur. Cam bazen arıza yapıyor öyle kalıyor. Bu sefer oradan buradan giriyor, çıkamıyor işin içinden.

Bir gün konuşuyor böyle cam arıza yaptı. Diyorki, ‘Malazgirt'te Diyojen topla saldırırken Alparslan Allah Allah diyordu' diyor. Yanlışlık olmasın diye dinledim tekrar. Yahu 1071’de top yok, gülle yok. Tarih sıfır. CHP Suriye tezkeresine karşı çıkınca, 'Ey cehape’ dedi. Eyyy cehape, sen Çanakkale Savaşı’na niye karşı çıkmadın' dedi. Çanakkale 1915, CHP'nin kuruluşu 1923. Coğrafyadan da çaktı. Türkçe'de: 12 yıldır Başbakan bir kere CHP diyemedi. Hep cehape diyor. Türkçeden sıfır verdim ona. Yabancı Dil Bilgisi ‘one minute’den ibaret. Ona bir verdim. Bu kadar zayıfı olan öğrenciye biz okuldan tasdikname veriyorduk. Siz de ona 30 Mart’ta bir tasdikname verin."

"BOYUNDAN POSUNDAN UTAN"

Başbakan Erdoğan’ın miting alanında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, 'Eyy Bahçeli, senin çocuğun var mı' diye seslendiğini belirten İnce, "Ne kadar ayıp. Ben siyasette meydanlarda bunu konuşan Ecevit, Demirel, Erbakan, Türkeş, Mesut Yılmaz, Özal hiç bir liderden görmedim bugüne kadar. Ya bir insan bekar olabilir, suç değil ki bu. Tercih meselesi bu. Bir insan evlenir çocuğu olmaz, çok ister, ama olmaz. Evlenir çocuğu olur, ama çocuğunu kaybeder, yine çocuksuz kalabilir. 60 yaşında adamsın ya boyundan posundan utan. Bir insanın hırsız evladı olacağına hiç olmasın daha iyi. Bunlar önce mücahittiler sonra müteahhit oldular. Şimdi her şeye müsait oldular. Bunlar ayakkabı mağazası gibi. Nasıl bir mağazada 34'den 53'e her numara vardır. Bunlarda da her numara var. Bunlardan her şey oluyor; ama iki şey olamıyorlar; Bir adam olamıyorlar bir de Atatürkçü olamıyorlar” dedi.

"GÖRÜNTÜLERİ NEREYE SOKTUYSAN BİZ DE ADLİ TIP RAPORUNU ORAYA SOKACAĞIZ"

Başbakan Erdoğan’a Kabataş görüntüleri üzerinden de yüklenen Muharrem İnce, sözlerini şöyle tamamladı: "Başbakan resmen yalan söylüyor. ‘Bir kadına, benim başörtülü bacıma 70-80 erkek saldırdı’ diyor. Ya böyle bir şey olmaz. Ispartalı yapmaz. Edirneli, Trabzonlu, Diyarbakırlı yapmaz. 76 milyondan kimse bunu yapmaz. Göz göre göre yalan söylüyor. Olaydan 5 gün sonra ‘adli tıp raporu alınmış, rapor var’ dedi. ‘Bu adli tıp raporunu nerenize sokacaksınız’ dedi. Aynen böyle dedi. İki gün sonra Kanal D'nin görüntüleri ortaya çıktı. Böyle bir olay olmamış. O zaman ben de şöyle cevap vereyim. Sen o Kanal D’nin görüntülerini nerene soktuysan adli tıp raporunu oraya sokacağız."

"BU SEÇİMİN KADERİNİ AYAKKABI KUTULARI BELİRLEYECEK"

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Isparta ziyaretinin ardından Burdur'a geçti. Kalabalık bir partili grup tarafından karşılanan İnce, partisinin seçim bürosu önünde vatandaşlara seslendi. 30 Mart seçimlerinin sonucunu ayakkabı kutularının belirleyeceğini söyleyen İnce, "1950’ de Demokrat Parti geldi ve ‘Yeter söz milletin’ dedi. Genelde kırsal kesim, köylü kesim DP'ye oy verdi ve DP iktidar oldu. 1973’te Bülent Ecevit çıktı, ‘Ne ezilen ne ezen, hakça bir düzen’ dedi. 83'te Turgut Özal geldi. Özal, ‘Ekonomi, telekomünikasyon’ dedi. Kenan Evren Milliyetçi Demokrasi Partisi’ne oy istedi, ama millet Özal’a oy verdi. 89’da Erdal İnönü, Llimon gibi sıkılmayın’ dedi. Millet İnönü’ye oy verdi. Geldik 2002'ye millet koalisyonlardan bıkmış, krizler yaşamış. Recep Erdoğan diye birisi geliyor ve ‘Ben yeniyim, oyunuzu bana verin’ dedi. Bu millet 12 senedir verdi. Her seçimin kaderini bir şeyler etkilemiştir. Ama ekonomi ama sol söylemler ama ezilme veya başka bir şey. Bu seçimin kaderini de ayakkabı kutuları değiştirecek" dedi.

"TÜRKİYE’Yİ BAKAN EVLATLARI VE VATAN EVLATLARI DİYE BÖLMEK LAZIM"

“Türkiye'yi, Türk-Kürt, Sünni-Alevi, Doğulu-Batılı, Kadın-Erkek, Kuzeyli-Güneyli diye bölmeyeceğiz” diyen Muharrem İnce, şöyle konuştu: "Türkiye'yi ikiye bölmemiz lazım. Bir yanda 700 bin TL'lik hediye saat alan bakanlar, öbür yanda asgari ücretli çocuğuna iş bulamayan babalar. Bir yanda hayvanına saman alamayan, traktörüne mazot alamayan köylüler, öbür yanda da elbise torbalarında 100 binlik dolarları taşıyanlar olsun. Bir yanda ‘Oğlum sıfırla evdekiler’ diyen başbakan olsun, öbür yanda zaten evi sıfır olan memurlar olsun. Daha doğrusu bu bölme şöyle daha güzel olur: Bir tarafta bakan evlatları, öbür tarafta vatan evlatları olsun."

‘ALLAH SÖYLETİYOR’

Başbakan Erdoğan'ın, ‘Milleti, facebook'a, Twitter’a yedirmem’ sözlerini de hatırlatan İnce, "“Onu diyeceğine, ‘Ben bu fakir milletin parasını yemem.' desene. Ama Allah söyletiyor; Eskişehir'de Ben çocuklarıma helâl lokma yedirmedim’ diyor" dedi.

SES KAYITLARI

Başbakan Erdoğan’a internete düşen ses kayıtları üzerinden de yüklenen CHP’li İnce, sözlerini şöyle sürdü: "Dünyanın her yerinde eğer büyük hırsızlık varsa, büyük ‘3-Y’ vardır. Bunu kapatmak için ortada büyük yalan, büyük yasak ve büyük yaygara vardır. Erdoğan aynen böyle yapıyor. İnternete yasak getiriyor. Yaygara yapıyor, meydan meydan geziyor. Montaj diyor. İhaleye karıştığını inkar etmedin, Alo Fatih'i inkar etmedin. Bunların hiç birini inkar etmedin. Sen, daha düne kadar cemaatle ortak değil miydin? Safmışım diyor. Saf adamdan Başbakan olur mu? Beni kandırdılar diyor. Seni cemaat kandırdıysa Obama sana kim bilir neler yapmıştır. Cemaat kandırdıysa Obama da kandırmıştır, Putin de kandırmıştır. Yolda gelirken bir afiş gördüm: Uzun boylu bir sırık var ya… Onun fotoğrafının altına şöyle bir şey yazmışlar: ‘Başı dik.’ Dik tabi, bir adam boğazına kadar pisliğe batarsa başı mecburen böyle dik durur."

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun 10’uncu Ahmet Necdet Sezer için ‘Saksı gibi bir adam’ ifadesini kullandığını belirten İnce, "Ben de ona, ‘Ey patlak ampul kafalı’ diyorum. Cumhuriyet tarihini araştır, en yüksek oyla kim seçildi, ona bir bak" dedi.

"MUHARREM İNCE: SENİNLE AYNI MEZHEPTEN OLMAKTAN UTANIYORUM"

Berkin Elvan’ın ölümü sonrası ailesine başsağlığı dilememesi nedeniyle Başbakan Erdoğan’ı vicdansızlıkla suçlayan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Vicdansız adam. 14 yaşındaki çocuğun, 16 kiloya düşmüş 269 gün komada kalmış bu çocuğun ailesine başsağlığı dilemiyorsun. Mezhebinden dolayı mı dilemiyorsun? Seninle aynı mezhepten olduğum için utanıyorum" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Antalya’da partisinin Konyaaltı Belediyesi’ne ait Siteler Kapalı Pazar Yeri ve Muratpaşa Belediye Başkan Adayı Ümit Uysal’ın seçim bürosunun açılışlarına katıldı. Başbakan Erdoğan’a 30 Mart’ta yüce divan yolu göründüğünü belirterek söze başlayan Muharrem İnce, asıl mesleğinin fizik öğretmenliği olduğunu belirterek, ‘uzun boylu’ olarak tanıttığı Başbakan Erdoğan’a bir öğretmen olarak karne vereceğini açıkladı.

Uzun adam olarak nitelendirdiği Başbakan Erdoğan’ın camdan konuşunca kültürlü, candan konuşunca küfürlü biri olduğunu belirten Muharrem İnce, uzun adamın bir gün kürsüye çıkıp, prompterdan okurken bozulduğunu anlatarak, şöyle konuştu: "Anlatıyor, ‘Romen Dyojen gülle gülle saldırıyordu Alparslan’a 1071’de, Alparslan da Allah Allah nidalarıyla saldırıyorlardı’ diyor. Ya 1071’de top var mı da gülle gülle olacak. Bu adamın tarih bilgisi sıfır. Gelelim beden eğitimine, bu adam eski futbolcuydu, beygire bindi düştü, beden eğitimi de sıfır. Yine prompter arıza yapmış bir gün, ‘ey CHP sen Çanakkale Savaşı’na karşı çıkmadın da Suriye’ye karşı çıkıyorsun’ diyor. Ya Çanakkale’nin yerini ya da tarihi bilmiyor. Çünkü Çanakkale Savaşı 1915, CHP’nin 1923. Coğrafya da sıfır. Meydan meydan geziyor diyor ki, ‘bu örgüt, paralel yapı, çete’ diyor, paralel iki doğru birbirini kesmezse, sonsuza keserse bu ikisi birbirine paraleldir. Ama sen cemaatle önceden kesişmiş, beraberdin. Hatta ‘ne istedin de vermedik’ diyordun. Demek ki sen paralelin ne olduğunu da bilmiyorsun matematikte, geometri de sıfır. Müzik?

Sandıkta oyumuzu çaldılar, hazineden paramızı çaldılar, çocuklarımızın sınavda sorularını çaldılar, gazetelerin manşetlerini çaldılar, mitinglerde kalabalıkların ardına adam ekleyip görüntüleri çalıyorlar. Her şeyi çalıyorlar, acaba müzikte ne çalacaklar dedim, Dombra’yı çaldılar, seçim müziği de çalıntı çıktı. Müzik de sıfır. Dedim ki din kültürü ve ahlak bilgisinden kaç verelim buna? Evinde Eurolar çıkarsa, yetim hakkı yerse, ‘sıfırla çocuğum sıfırla’ derse, bu da kul hakkı var demektir, din kültüründen de sıfır. Kimya, milletin kimyasını bozdu. Zaten kimya deyince bunun aklına gelen tek şey biber gazı, kimyadan da sıfır. Türkçe, 60 yaşına geldi hala daha CHP demesini öğrenemedi, ’CeHaPe’ diyor. Biz sana ‘AKAPE’ diyor muyuz, Türkçe de sıfır. Yabancı dil 1, sıfır değil, one minute demesini biliyor. Fizik, bunun boyuna posuna aldanmayın çünkü içi kof, bunları ancak korkak yapar."

HARAM PARAYA EL SÜRMEZ PARA SAYMA MAKİNASI VAR

Diktatörler, faşistler, tek adamların kendileri şiddet uygulayabilmek için gençlerin şiddet uygulamasını isteyeceği yönünde uyaran Muharrem İnce, "Çünkü kendi elinde daha fazla şiddet vardır. O zaman kendi şiddetine bahane bulur. Sakın ha bunun oyununa gelmeyin, sağı solu kırar, cam çerçeve indirirseniz bu uzun adamın oyununa gelirsiniz. Bunu yapmayın. Faşistlerin, diktatörlerin en hoşlanmadığı şey mizahtır. Bir zeka işidir mizah ve çünkü faşistlerde zeka yoktur. Bunlarla kafa yapacaksınız. Bak mesela diyor ki, ‘bunların Müslüman olduğuna şahitlik ederim’ diyorum. ‘Nasıl edersin’ diyor. Diyorum ki, ‘ayakkabı kutu var, içinde dolar var, yatak odasında kasa var, içinde euro var, yanında da para sayma makinası var. Niye, Müslüman adam haram paraya el sürmez, çünkü yanında para sayma makinası var" dedi.

BAŞI DİK ÇÜNKÜ BOĞAZINA KADAR PİSLİĞE BATMIŞ

Yolda gelirken uzun adamın bir afişini gördüğünü ve üzerinde ‘başı dik’ yazdığını anlatan Muharrem İnce şunları söyledi: "Başı dikmiş, bir insan boğazına kadar pisliğe battı mı başı dik durur. Oğlanla konuşuyor sabah 8’de, başlarken ve biterken selamün aleyküm, ama arada dolarlar, Eurolar, arsa ihale. ‘Ne yaptın’ diye soruyor, ‘anlamadım babacığım’ diyor. 7 dakikada zor anlattı derdini, ömrünü yedi. Bakanın oğlu öyle mi? Bakan telefon açıyor bir dakikada anlıyor. Eğer küçük olsaydı, kesin onu caminin avlusuna bırakırdı. ‘Sıfırladın mı’ diyor, ‘neyi babacığım, oğlum işte şeyi, Ahmet’e, Faik’e, eniştene, amcana verdin mi’ diyor. ‘Arttı küsuratlar var’ diyor, ‘onlarla da villa al’ diyor. Çocukken anam beni bakkala gönderir, ekmek, gaz yağı alırdım, 25 kuruş artardı onla da sakız al derdi. Geriye ne kadar artmış 30 milyon Euro, 90 trilyon."

30 milyon Euro’yu fizik öğretmeni olarak hesapladığını anlatan İnce, "200 liralık banknot yapsak, 100 tanesi bir paket yapar ve toplam 4 bin 500 paket. 100 liradan olsa 9 bin paket. Tanesi 100 gram olsa toplam 900 kilogram. Eşek yüküyle çalmışlar diyordum ama hesaplayınca değiştirdim. Eşek 900 kiloyu taşıyamaz kamyonla çalmışlar. Biraz dişimizi sıkarsak bunları elvedacı yaparız. Bunlarda her numara var. Ayakkabı mağazası gibi 34’den 53’e kadar her kalıba giriyorlar, bir adam olamıyorlarö dedi.

‘SENİNLE AYNI MEZHEPTEN OLMAKTAN UTANIYORUM’

Berkin Elvan’ın, Tunceli’de kalp krizi geçiren polis Ahmet’in, İstanbul’da vurularak öldürülen Burakcan’ın da bu ülkenin evladı olduğunu belirten Muharrem İnce, "Hepsi bu ülkenin evladı. Biz bunların hepsine gözyaşı döker üzülür, yüreğimiz dağlanır. Biz o uzun adam gibi değiliz. O vicdansız uzun adam 14 yaşındaki çocuktan bile intikam almaya çalışıyor. Ailesine başsağlığı bile dilemedi bu vicdansız adam. Bu cüzdanı kabarık, vicdanı şımarık adam, 14 yaşındaki çocuğun ailesine neden başsağlığı dilemiyorsun, Alevi olduğu için mi? Bu soruyu soralım, sormaktan korkmayalım. Bu soruyu Aleviler değil Sünniler sorsun, ‘sen utanmıyor musun’ desin. 34 genç, çocuk Uludere’de öldü bombayla, Kürt çocukları öldü. Onlar bu memleketin evladı. İsterse Alman, Rus, İngiliz, Alevi veya Sünni olsun hiç farketmez insan bunlar, çocuk bunlar. Vicdansız adam. 14 yaşındaki çocuğun, 16 kiloya düşmüş, 269 gün komada kalmış bu çocuğun ailesine başsağlığı dilemiyorsun. Mezhebinden dolayı mı dilemiyorsun? Seninle aynı mezhepten olduğum için utanıyorum" diye konuştu.

BİZ SANA SUCUK MÜDÜRÜ DEDİK Mİ?’

Muharrem İnce, Muratpaşa’daki konuşmasında ise Başbakan Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik 'genel müdür' sözlerini hatırlatarak konuşmasını şöyle tamamladı: "Sen sucuk fabrikasında muhasebeciydin, biz sana ‘sucuk müdürü’ dedik mi? Hatta o sucuk fabrikası da battı. Uzun adamın bir görevi daha var İETT’de. O zamanlar 45 yaşın üzerindekiler bilir, asansör hayatımıza yeni girdiğinde, bir görevli vardı asansörde ve millet düğmeye basmasını bilmez, asansörün başındaki adam düğmeye basar, yukarı çıkar inerdi. Bu arkadaş o zamanlar asansörde düğmeye basan adamdı, asansör müdürüydü."

DHA