Gündem:
CHP HALA KOLTUK KAVGASIYLA mı UĞRAŞACAK?

CHP HALA KOLTUK KAVGASIYLA mı UĞRAŞACAK?

İşte Usta Gazeteci, Araştırmacı ve Yazar Soner Yalçın'ın, ODA TV ve Sözcü Gazetesinde yayımlanan CHP'ye uyarı konulu, 'Oysa… Sakalım da var!' başlıklı çarpıcı yazısı;


Oysa… Sakalım da var!

CHP’­yi hep uya­rı­yo­rum.
Oy­sa… Sa­ka­lım da var din­le­te­mi­yo­rum.
Ta­ri­hin sar­ka­cı sağ­dan so­la ge­li­yor; dün­ya so­la ka­yı­yor.
Ne­oli­be­ral po­li­ti­ka­lar bit­ti. Pi­ya­sa­yı re­fa­hın önü­ne ko­yan, sos­yal ada­le­te sır­tı­nı dö­nen, yok­sul­la­rı ve emek­çi­le­ri dış­la­yan vah­şi ka­pi­ta­lizm öm­rü­nü dol­dur­du.
Evet… Ka­pi­ta­liz­min ana­va­ta­nı Av­ru­pa top­lum­la­rı ar­tık yü­zü­nü so­la dö­nü­yor. Sağ po­li­ti­ka­la­rı sol ta­be­la­lar­la sür­dü­ren si­ya­set­çi­ler tek tek si­li­ni­yor.
Ar­tık… Kim­se Bla­ir’­in, Pa­pan­dre­u’­nun Schrö­de­r’­in yü­zü­ne bak­mı­yor. Sa­vaş­lar­dan, zen­gin­ler­den, kim­lik po­li­ti­ka­la­rın­dan me­det uman­lar ta­ri­hin çöp se­pe­ti­ni boy­lu­yor.
Yü­zü­nü emek­ten ya­na pay­la­şım po­li­ti­ka­la­rı­na dö­nen­ler ka­za­nı­yor..
De­dim ya din­le­te­mi­yo­rum; “A­li Ba­ba­can ade­ta CHP’­li­” di­ye­rek AK­P’­nin eko­no­mi po­li­ti­ka­la­rı­na öv­gü­ler dü­zen­ler din­ler mi?
Ba­kı­nız…
Av­ru­pa­’nın en kök­lü sol par­ti­le­rin­den İn­gi­liz İş­çi Par­ti­si ye­ni li­de­ri­ni seç­ti: Je­remy Corbyn.
65 ya­şın­da­ki Corbyn 450 bin üye­nin yüz­de 60 oyu­nu ala­rak kar­şı­sın­da­ki üç ada­yı açık ara fark­la geç­ti.
Bu bü­yük sür­priz ol­du. Zi­ra Mark­sist Corbyn, par­ti­yi yıl­lar­dır sol adı­na yö­ne­ten ka­fay­la kav­ga eden isim­di. Şöy­le:
Özel­leş­tir­me­ye kar­şı, ulaş­tır­ma­dan ha­ber­leş­me­ye ka­dar kri­tik sek­tör­ler­de ka­mu­laş­tır­ma­la­rı sa­vu­nu­yor.
Re­fa­hı zen­gin­le­re kriz­le­ri yok­sul­la­ra bö­lüş­tü­ren her tür­lü po­li­ti­ka­yı yan­lış bu­lu­yor.
Ke­mer sık­ma po­li­ti­ka­la­rı­na kar­şı. Ver­gi ka­ça­ğı­nın ön­len­me­si­ni, zen­gin­le­rin ver­gi­le­ri­nin ar­tı­rıl­ma­sı­nı sa­vu­nu­yor.
Üni­ver­si­te harç­la­rı­na kar­şı. Yük­sek ki­ra­la­rın kon­trol edil­me­si­ni öne­ri­yor.
İn­gil­te­re­’nin em­per­ya­list po­li­ti­ka­la­rı­na kar­şı. (Bu yüz­den ka­tıl­dı­ğı sa­vaş kar­şı­tı gös­te­ri­de gö­zal­tı­na bi­le alın­dı.) NA­TO­’dan çı­kıl­ma­sı­nı is­ti­yor; Irak sa­va­şı­na, Su­ri­ye­’ye mü­da­ha­le­ye, İra­n’­a yap­tı­rım­la­rı­na kar­şı. Irak­lı­la­r’­dan özür di­len­me­si­ni, ül­ke­yi 2003’te sa­va­şa so­kan ken­di par­ti­si­nin li­de­ri Tony Bla­ir’­in yar­gı­lan­ma­sı­nı is­ti­yor.
Kı­sa­ca­sı… Biz­de li­be­ral­le­rin “dar­be­ci­”, “es­ki ka­fa­lı­”, “mar­ji­na­l” ilan et­ti­ği fi­kir­le­ri sa­vu­nu­yor Corbyn!

Oğ­lu Türk fir­ma­sın­da

Sa­de­ce po­li­ti­ka­la­rı de­ğil özel ha­ya­tı da bir baş­ka…
Mec­li­s’in en az har­ca­ma ya­pan mil­let­ve­ki­li.
Ara­ba­dan çok bi­sik­let kul­la­nı­yor.
Üs­tün­de an­ne­si­nin ör­dü­ğü ka­za­ğı gö­re­bi­lir­si­niz ya da pa­zar­dan al­dı­ğı ucuz göm­le­ği!
An­ne­si de­miş­ken, Corb­yn’­in an­ne ve ba­ba­sı da po­li­tik; bir dö­nem ba­rış yan­lı­sı ey­lem­ler­de yer alı­yor, oğul­la­rı­nı da öy­le ye­tiş­ti­ri­yor­lar.
Hep sa­kal­lı, tı­raş ol­ma­yı sev­mi­yor. (De­mek ki İn­gi­liz­ler sa­ka­lı­la­rı din­li­yor!)
Ko­yu Ar­se­nal ta­raf­ta­rı…
Oğ­lu­nun ge­mi­le­ri yok; bir Türk bil­gi­sa­yar şir­ke­tin­de ça­lı­şı­yor.
Cid­di ama ko­nuş­kan; İn­gi­liz so­ğuk­kan­lı­lı­ğı­na inat tut­ku­lu bir adam Corbyn.
Ken­di­ni li­der­den çok ne­fer ola­rak ta­nım­lı­yor. Kol­lek­tif ha­re­ke­te ina­nı­yor, hep “bir­lik­te
yap­ma­k”­tan söz edi­yor.
Corbyn mü­te­va­zı­lı­ğıy­la par­ti­ye uzak bir­çok ki­şi­nin des­te­ği­ni alı­yor.
Dün­ya­nın bu­gün­ler­de bah­set­ti­ği Corb­yn’­i ta­nı­mam as­lın­da es­ki­ye da­ya­nı­yor.
Onun­la or­tak bir dos­tu­muz var…

Şey­da­’nın an­lat­tık­la­rı

Ar­ka­da­şım Şey­da Ta­luk 1997’de si­ya­sal ile­ti­şim ko­nu­sun­da mas­ter için İn­gil­te­re­’ye git­ti; İş­çi Par­ti­si­’nin yıl­lar son­ra za­fer ka­za­na­ca­ğı ta­ri­hi se­çim­ler ön­ce­sin­de.
Bi­zim Şey­da, ta­bi­i ki böy­le he­ye­can­lı dö­nem­de eği­ti­mi bı­ra­kıp so­ka­ğa çık­tı. Se­çim kam­pan­ya­sın­da Corbyn için ça­lış­ma­ya baş­la­dı.
Şey­da, her fır­sat­ta bi­ze Corb­yn’­i an­lat­tı:
“O­nun in­sa­ni ta­ra­fın­dan çok et­ki­len­dim. İn­gi­liz si­ya­se­tin­de o yıl­lar­da bi­le bir ef­sa­ne ol­ma­sı­na rağ­men sı­ra­dan bir in­san ola­rak ya­şı­yor; bir­lik­te ça­lış­tı­ğı her­ke­se eşit dav­ra­nı­yor­du. Son de­re­ce mü­te­va­zı bir se­çim bü­ro­su var­dı. Ofis tam bir ko­mün gi­biy­di. Göç­men­ler­le ya­pı­lan top­lan­tı­la­rın ne­re­dey­se hep­si­ne gi­der­ken be­ni de ya­nın­da gö­tür­dü.
Bir ke­re­sin­de dö­nüş­te da­nış­ma­nı ve be­nim iti­raz­la­rı­mı­za rağ­men da­ki­ka­lar­ca park et­mek için yer ara­mış­tık. Ta­bi­i ki ara­ba­yı ken­di sü­rü­yor­du ve he­men bü­ro­su­nun önün­de yan­lış ha­tır­la­mı­yor­sam be­lir­li sa­at­ler­de park ya­sa­ğı var­dı. Da­nış­ma­nı ve ben ‘ne ola­cak park et iş­te­’ di­ye ıs­rar et­miş­tik. Ar­ka so­kak­lar­da park ye­ri arar­ken iki­mi­ze de ba­ya­ğı bir yurt­taş­lık der­si ver­miş­ti. Son­ra da ne­re­dey­se kü­lüs­tür de­ne­bi­le­cek ara­ba­sı­nı ba­ya­ğı uzak bir ye­re park edip bi­zi yü­rüt­tü.
Corbyn so­kak­ta ya­şa­yan bir po­li­ti­ka­cıy­dı. Pa­zar­la­rı ge­zi­yor­lar­dı, pub­la­rın ar­ka oda­la­rın­da göç­men­ler­le, sen­di­ka li­der­le­riy­le bir ara­ya ge­li­yor­du.
Corbyn de da­ha ön­ce ta­nı­dı­ğım tüm Mark­sist ho­ca­la­rım ya da po­li­ti­ka­cı­lar gi­bi tam bir halk in­sa­nıy­dı. He­men se­ni ken­di dün­ya­sı­na alı­yor, hiçbir hi­ye­rar­şik iliş­ki kur­ma­dan, eşit dav­ra­nı­yor­du. Ne sa­mi­mi ne de so­ğuk; sa­de­ce eşit!”
Şey­da; Türk­le­r’­in yo­ğun ola­rak ya­şa­dı­ğı Lon­dra­’nın Is­ling­ton böl­ge­sin­de ka­pı ka­pı do­la­şa­rak pro­pa­gan­da yap­ma tar­zı­nı ya da san­dı­ğa git­mek­te zor­la­nan yaş­lı­la­rı oy ver­me­ye na­sıl gö­tür­dük­le­ri­ni hep he­ye­can­la an­lat­tı bi­ze…
Türk seç­men­le­re da­ğıt­tık­la­rı Türk­çe mek­tup­la­rın­dan bi­ri­ni hiç unut­ma­dım; mea­len şöy­le di­yor­du:
“Sı­ğın­ma­cı­la­rın di­len­ci­ler gi­bi ya­şa­ma­ya na­sıl zor­lan­dı­ğı­nı gör­mek içi­mi ka­rar­tı­yor.
Fa­kat cid­di de­ği­şik­lik­le­rin ola­bil­me­si için bu hü­kü­me­tin de­ğiş­me­si ve mu­ha­fa­za­kar­la­rın git­me­si ge­re­ki­yor. 18 yıl­dır ül­ke­nin ida­re­si on­la­rın el­le­rin­de­dir ve bu dö­nem içe­ri­sin­de İn­gil­te­re, top­lum ola­rak en bö­lün­müş ül­ke ha­li­ne gel­di. Av­ru­pa­’da­ki fa­kir­le­rin dört­te bi­ri İn­gil­te­re­’de ya­şı­yor ve Is­ling­to­n’­da­ki bü­tün ai­le­le­rin yüz­de kır­kın­da ça­lı­şan ye­tiş­kin yok­tur.”
Ne der­si­niz?
Av­ru­pa­’ya ulaş­mak için yo­la çı­kan Ay­lan­la­r’­ın de­niz­ler­de bo­ğul­du­ğu, dün­ya­nın eko­no­mik ada­let­siz­lik­le kav­rul­du­ğu şu gün­ler­de Corby­nle­r’­e da­ha çok ih­ti­ya­cı­mız yok mu?
Evet…
CHP hâlâ kol­tuk kav­ga­sıy­la mı uğ­ra­şa­cak?
N’o­lur gö­rün ar­tık dün­ya­nın de­ği­şi­mi­ni; ha­va dö­nü­yor…


Soner Yalçın
SÖZCÜ Gazetesi



Haber Habere
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87

TÜRKİYE'de İRAN İÇİN MİLLİ YAS
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki üst düzey yetkililerin helikopter kazası sonucu hayatını...

Haberi Oku