KARANLIK BİRİKİYOR…

Yazı bahane sadece dertleşiyoruz işte! Bazen geçmişi, bazen geleceği, bazen günü yazarak, bazen yolsuzluklara değinerek, sık sık güç tutkusu, hırs, buyurganlıktan kurtulmak gerektiğini savunarak dertleşmek bizimkisi!  Haftada 5 gün yazıyoruz. Bu gidişle değil, 5 gün her saat başı yazmak bile yetmeyecek gibi! Öyle bir hızla değişiyor ki gündem, yetiş yetişebilirsen…

Yine ve yeniden Adana’daki “Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda” (tabelanın uzunluğuna nefes yetmiyor!) çıkan yangına değinecektim ki, Manisa’da 4 aylık hamile kadın tekme tokat dövülüp hastanelik edildi. Hoş saldırıya uğramak, yumruklanmak, tekmelenmek, boğulmak, hırpalanmak, aşağılanmak, öldürülmek artık sıradanlaştı. Üzerimize hızla gelen uğursuz gittikçe gölge koyulaşıyor, kadına yönelik şiddet aynı hızda ve hızla büyüyor ama...

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’dan (PİSA) aldığımız iç karartıcı sonuçları yazacaktım ki Vodafone Arena’daki patlama gündeme bomba gibi düştü. Şimdi bu hıza kalem, bilgisayar, sıraya koyma, düşünme, yazma ve insanın sinir sistemi nasıl yetişsin, ya da dayansın?

25-34 yaş arası kadınların yarısının lise bitirmediği ülkemizden söz edecektim. Son 3 ayda 3 kadının, Eylül’de Ayşegül Terzi’nin şort giydiği için otobüste tekmelendiği, Ekim’de İpek Atcan’ın Metro istasyonunda bacak bacak üstüne atarak oturduğu için tekme tokat dövüldüğü, Aralık ayında Manisa’da 4 aylık hamile Ebru Tireli’nin hastanelik edildiği şiddete değinecektim. Bizzat izledim, televizyonda ağlayarak konuşan Ebru Tireli; “Beni dövenden helallik istedim, üzerimde mont vardı her tarafım kapalıydı, bir daha spor yapmayacağım diye söz veriyorum” diyen genç anne adayının yaşadığı travmayı bir kez daha anlatacaktım. Şimdi sorma zamanıdır;

En az 5 çocuk diye direten yöneticiler!
“Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” diyen devlet büyükleri!
Kadınları dövenleri, tekmeleyenleri, öldürenleri iyi halden serbest bırakan yargı mensupları!
Sorumsuz demeçler veren, pembe otobüsleri dolaşıma sokan erkek egemen bakış!
Taciz ve tecavüzdeki artışa rağmen cezasız kalış, kadını önemsemeyen görüş!
Ektiğini biçiyorsun! Farkında mısın ve mutlu musun?

Bu soruyu kendime soruyorum! Kalem namusuna güvendiklerimizin yer yer gülümseten daha çok gözlerimizi dolduran yazılarını okuyoruz, paylaşıyoruz, elimizden geldiğince anlatıyoruz, yazıyoruz da ne değişiyor? 

Bu soru da yukarıdakilere! Onca ciddi, onca can alıcı konu varken başkanlık diye tutturmak neyi çözecek? 16 yılda bir kuşağın harcanıp, bir kuşağın eğitildiği bu sürede ne istendi de olmadı?

Olaylara bakınca donup kalıyor insan! Aklımız, duygularımız sağlıklı çalışmıyor. Derdimiz huzurken sadece toplumsal huzurken, gücümüz azalmış, böbürlenme, unvan ve mevki hırsı her şeyin önüne ve üstüne geçmiş. Fena halde alışmaya mı başladık ne! İlkel bir topluma mı dönüştürülüyoruz ne? Umudu, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, vicdanı, sarıp sarmalamayı unutuyor muyuz ne? Başlıkta “Karanlık Birikiyor” derken kastım bu idi…

İnsanın seçtiği kelimelerin her birinin harfinden sızan bir özlemle sık sık eski günlerini, çocukluğunu aramasının nedeni bu mu ne? Dünyaları dolaşan, kilitli kapıları açan, her derde deva olan sevgi dilini özleyişimizin nedeni son yıllarda dolaşıma sokulan ve asla vazgeçilmeyen bu nefret dili mi ne? Yıldızlı pek iyilik bir yorumla noktayı koyan Bekir Coşkun’un deyimiyle “her gün biraz daha sahipsizleşiyor muyuz?” ne?

Adana’da yanan 24 çocuktan sadece 1’i şikâyetçi oluyorsa, geriye kalan 23 kişi söz birliği etmişçesine; “ben olay nedeniyle yaralanmadım, kimseden şikâyetçi değilim” diyorsa; “Ey! Yoksulluk, Ey! Çaresizlik gözün kör olsun demek mi gerekir ne?

PİSA’ya, “Eyy Pisa! Ya sen kimsin? Haddini bil ya! Sana ne benim ülkemde okuduğunu anlamada, Matematik ve Fen Bilimlerinde sondan ikinci olmamdan? Dağıtmışım akıllı tabletimi, tablet bilgisayarlarımı, son 14 yılda değiştirmişim 6 bakanımı, hepsi kendi sistemini getirmiş. Programları alt üst etmişse sana ne bundan? Gözde okulları İHL’ye çevirmişim, proje okul adı altında kaliteli okulları darma duman etmişim sana ne? Eğitim sistemimiz tel tel dökülüyorsa bundan sana ne? Eğitim düzeyimiz arttıkça oy oranımız azalıyor haberin var mı Ey PİSA?

Biz çağ atladık çağ! Türkiye çağ atladı, ekonomi tıkır tıkır. İşler yolunda, dış mihraklar, iç düşmanlar kıstırıldı. Dolar bir emrimle inişe geçti. Benim halkım dolar bozdurma yarışına girdi. Hangi birini sayayım şimdi sana? Meclise değişikliği sunduk, yakında referanduma da gider, başkanlık yasasını da geçirirsem görürsün gününü. Sen hala PİSA, MİSA diye gevele dur! Senin haberin yok! Benim ülkemde insan hakları, özgürlük, hukuk, güvenlik üniversite özerkliği,  bilim tıkır tıkır işliyor. Tüm bunları kabul edin ve düşün yakamızdan ona göre! Bana şöyle okkalı, şaha kalkmış, coşmuş bir ey çektirme bi daha bozuşuruz ona göre!
 
Not: Çevik kuvvete yönelik hain saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet, acılı ailelerine sabır, hastalara şifa diliyorum.
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87