KÜLLİYE DUYUNCA AKLIMA KÜLLİYATIM GELİYOR!

Son yıllarımıza damgasını vuran Külliye merakımızdan yola çıkınca, 1300 odalı kışlık, 300 odalı yazlık, sayısını bilemediğimiz odalı çalışma külliyelerini duyunca benim de aklıma kendi külliyatım gelmez mi? Külliye ve Külliyat babından yola çıkarak hadi biraz övüneyim dedim! Aslında bu nasıl bir yazıdır, bu kadar da övünülür mü, nerden icabetti bu densizlik diyebilirsiniz ama ok yaydan çıktı bir kere!

Efendim övünmek gibi olsun(!) sayıları onu geçen bir külliyata sahibim. (genç okurlar için bilgi notu; Külliyat; eserler demektir.) Kadınlardan eğitime, memleketimden dünyaya, cumhuriyet değerlerinden anılara, romandan öyküye bugünlerde de senaryoya uzanan bir külliyat benimki…

Külliyatımdan payıma düşenleri sahiplenme ve dosta düşmana duyurma adına kısa bir reklam ve tanıtım yazısı ayıp olur mu bilmiyorum! Yazmaktan ve konuşmaktan geri durmadığımız ve durmayacağımız için zaten her gün yazdıklarımızdan bıkıp bıkmadığınızı da bilmiyorum! Bu durumda kitaplarıma ilişkin değerlendirmeleri sizlerle paylaşarak ve külliyatıma ilişkin dost mektuplarını köşeme taşırsam okur musunuz onu da kestiremiyorum! Dolayısıyla adını ne koyarsınız onu da tahmin edemiyorum! Ama kopya verebiliyorum! Artık siz bu yazıya açık mektup mu dersiniz? Pulsuz dilekçe mi? Reklamlar mı? Ego mu? O size ve yaratıcılığınıza kalmış! Yazılanları bu köşeye sığdıramam. Ama genel başlıklara sığdırıp, hoşgörünüze sığınabilirim…

Şimdi reklamlar!

Sevgili okur! Kars’la ilgili; “Kars, Memleketim Benim”, “Yüreğim Kars’ta Kaldı” ve “Yarım Kalan Öykü” adlı kitaplarım üzerine gelenlere şöyle bir göz attığımda önüme şu değerlendirmeler çıkıyor.

“Bu kitapla beni yıllar önce ayrıldığım memleketime, anılarıma, çocukluğuma götürdün. Önsözü okurken memleketimi ne kadar özlediğimi anımsattın. Herkes kitap yazar, sen bir kitap yapmış ve merkezine de Kars’ı oturtmuşsun, kutlarım” demiş Nesrin Askeran Ünal.

“Kitaba gösterdiğin özen, yazdığın giriş buram buram kokan bir memleket sevdasıdır. Ben bunu bir vefa olarak algıladım. İçtenliğin ve akıcı dilin için de seni kutlamak istedim” diye yazmış çocukluk arkadaşım Handan Askeran Ton.                                                                                                              

 “Senin Kars kitabından sonra üç tane daha Kars’la ilgili güncel kitaplar yazılmasının nedenini senin başarın olarak görüyor ve ilk olduğun için, izinden gelindiği için seni ayrıca kutluyorum. Eline emeğine sağlık!” demiş okuldaşım Aytekin Aydın.                                                                                              

“Kitaplarını okurken yaptığım şey şu; dile hâkimiyetine ağzımın suyunu, yazdıklarına gözyaşlarımı akıtıyorum. Yapacağını yapmış, yazacağını yazmışsın ve iyi ki arkadaşımsın, dostumsun” demiş diş tedavimi yaparken beni çok ağlatan(!) dostum                                                                                                          Emine Öziç.

“Bir memleket bu kadar mı sevilir? Bir hasret bu denli mi içten dile getirilir? Ellerin dert görmesin. Ne mutlu Kars’a ki böyle bir evladı var” diye değerlendirmiş                                     eski bakanlardan rahmetli Mehmet Turgut.

“Bu kitaplarla bize eski dönemlerimizi, öğrencilik yıllarımızın Kars’ını, kadınlarımızın çilesini anlattınız. Okurken yer yer ağladım, yer yer hayıflandım ama hep düşündüm. İçime işledi yazdıklarınız. Kars sevdanıza şapka çıkardım” diye yazmış Sema Aytaç.                                         

“Ben bu kitaplarda memleket özlemini bazen yazıya, bazen duyguya, bazen ağıta döken bir içsellik hissettim ve kendi iç dünyamla özdeşleştirdim.  Kadın gözlemlerinizi içim burkularak okudum. Her satırda kendi iç sesimle de konuştum. İyi ki benim öğretmenim olmuşsunuz” diye gönül tellerimi sızlatmış Hürriyet Özcan Kaya.

“Bu kitap aslında bilginin, duyarlılığın, umudun ve özlemin dillendirilmesidir. Yazar anılarına ve gözlemlerine yürek sızılarını da katmıştır. Bu işlek kalemden yeni ürünler bekliyorum” diye yazmış rahmetli dostum Ahmet Özaydın.

 “Ben Neşe Doster’in kitaplarında memleket sevgisi, anılara bağlılık, yöresel sorumluluk ve toplumun gerçeklerini haykıran bir içtenlik görüyor ve onu alkışlıyorum” diye yazmış Sarıkamışlı Dilek Fırat.

“Seni de dilini de kıskandım. Söyleyecek tek şeyim var. Bilgisayarına virüs girsin” demiş hemşerimiz Prof. Dr. Yusuf Bayraktar.

“Lirik ve şiirsel bir dil, imgesel çağrışımlar, duygu yüklü arı tümceler, yöresel sözcükler, dramatik ve ince bir mizah. Neşe Doster, yine tadına doyamayacağımız anlatım ustalığıyla okuyucusunu kavramayı başarmış” demiş rahmetli okuldaşım Avukat Fevzi Çamlı.                                 

 “Kars Memleketim Benim”, memleket hasreti çeken her insanın, eline alıp okuduğunda hasret çektiği coğrafyanın, tarihin ve folklorun bir parçasını bulacağı bir memleket güzellemesi. Sevgi ile yoğrulmuş, bir çırpıda okunacak bir eser” diye yazmış Aydın İleri.

 “Ben bu kitapta sorumlu bir aydının, duyarlı bir kişinin çığlığını gördüm.” “Konuşmalarıyla, yazılarıyla, yaptıklarıyla memleketine olan borcunu ödeyen yazar bu kez de yoğun bir duygu seliyle Kars’a olan borcunu ödemiş. Ellerine sağlık”  demiş Nizami Seferoğlu.

“Neşe Doster, Kars’ı ulusal bir bilinçle sevdiği ve değerlendirdiği için kitabının kapağından son sayfasına kadar “memleketim” diyor” ve bu ülkenin aydını olma sorumluluğunu yansıtıyor” şeklinde yorumlamış rahmetli Oktay Ekinci.   

“Yüreğim Kars’ta Kaldı; ağlatan, gülümseten, hüzünlendiren, neşelendiren, efkârlandıran, sinirlendiren, “offff” çektiren, “vay beeee” dedirten ve su gibi okunan bir kitap. Neşe, bu kitapta Kars ‘a gidin diyor ve bu kitabı okuyan Kars’a gidiyor” diyor Zülküf Kanat. 

“Siz bize çocukluğumuzu, gençliğimizi, “Karsımızı” hediye ettiniz. İyi ki yazdınız.” Serpil                              

“Konuşmalarıyla, yazılarıyla, yaptıklarıyla memleketine olan borcunu ödeyen yazar bu kez de yoğun bir duygu seliyle Kars’a olan borcunu ödemiş. Ellerine sağlık.” Harbiye Müftüoğlu.

Bu kadar Kars güzellemesi ve övgü yeni bir kitap yazdırır mı? O nu da bilmiyorum! Ama son kitabım “Gitme Dönmezsin Dedi Annem” için gelen yorumların bir kısmını olsun paylaşmazsam çok üzüleceğimi biliyorum!

“Bu kitap; sabırlı, inatçı ve yoğun bir emeğin ürünü diyebilirim. Kitabı edinin, Neşe Doster elinizden tutsun sizi 4 kıtada 40 kadınla tanıştırsın bazen kederlenin, bazen gülümseyin, bazen ilginç bir kitap okumanın tadını çıkarın” demiş Gazeteci Aydın Engin.

“Kitabın adı insanı mıknatıs gibi çekiyor. Okurken gözlerimin yandığını, boğazıma bir yumrunun takıldığını hissetim. Bazen kendimi gülümserken, hatta kahkaha atarken yakaladım” demiş Gazeteci Ümit Zileli.

“Ne kadar dolu ağzım, yüreğim ne kadar taşkın şu an bir bilseniz. Kitabınızın son satırlarını az önce okudum kapağını kapatmak istemeyerek. Kimi zaman siz çalışma masanızda otururken ben yakında bir sandalyede oturup izledim sizi. Kimi zaman otel odasında yazılarınızı toparlarken koltukta oturdum eşlik ettim size. Siz söyleşilerinizde içinize içinize ağlarken ben gözyaşlarımı silerek okudum yazdıklarınızı. Kadın olmak bu kadar yalın, bu kadar samimi yazılabilirdi ancak. Bir kez daha taştınız yüreğimden”demiş Belma Bekiroğlu.

“Çıktığı ilk günden beri okumayı istiyordum. Elime yeni geçti, sayfaları çevirdim sonra da bırakamadım. Yer yer gülmekten ağladım yer yer ağlayarak güldüm. Elinize sağlık” demiş Sevinç Arıkal

“Duyguyla düşünce arasında, güzelle özel arasında, bilimsel araştırmayla edebiyat tadı arasında denge kurmuş yazar bu kitabında. Onu kutluyor, yeni yapıtlar bekliyoruz” demiş Bankacı Füsun Gürman

“Kültürel birikime, sayısız görüşmeye, farklı kaynaklara ulaşmaya, bilgiye, düşünceye, duyguya dayalı bir çalışma olmuş. Kadın gözüyle kadınlar bu kadar mı güzel anlatılır?” demiş Duygu Erbilek

“Ve yine değerlendirme, yorumlama, sentezleme gücüyle taçlandırılan bir çalışmaya imza atmış yazar, eline, emeğine sağlık” demiş Nimet Göllü.

“Bu kitap titiz bir araştırmanın ürünü! İçinde yaşam öyküsü, serüven, cesaret, tutku, aşk, mücadele, dayanışma, buluşma, dağılma, düşler, düşüşler, heyecan, övgü, sanat her şey var. Alın okuyun kitabı bana hak vereceksiniz” diye duygularını dile getirmiş Sevgi Turanlı.

“Bize güzel bir Kars gezisi armağan ettiniz. Bir tane de Mardin için yazsanıza!”                                                                                                             Kuyumcu Dikran Akdoğan

 “Elimden düşürmeden soluk soluğa okudum. Anımsayarak, gülümseyerek, öfkelenerek, eğlenerek, öğrenerek, şaşarak, üzülerek, sevinerek, kahrolarak okudum” demiş Hülya Say.

“Satır satır, ilmek ilmek, ince elenip sık dokunan bir çabanın ürünü. Satır aralarında birden bire kendinize rastlayacağınız bir anlatımı var, yazar bilinen sahiciliğiyle, sıcak anlatımıyla deli dolu bir konuyu bile gayet ciddi işlemiş” diyor Nilgün Dumanlı.

“Yazar yazdıkları kaybolsun istememiş. Onları asıl sahibine okura, özellikle de biz kadınlara emanet etmiş. Okumanızı hararetle öneririm. Sayfalar dolusu, kitaplar dolusu teşekkürler” demiş Asuman Çakar.

“Bu yapıt yazarının sorumluluk bilincine işaret ediyor. Anlatımının inceliğine, sadeliğine, akıcılığına işaret ediyor. Bizlere tuttuğu o aynada yer yer gülüp, yer yer düşünürken bir baktım kitabı bitirmişim. Kendisini kutluyorum” Edebiyat Öğretmeni Aygün Korkmaz.

“Yazar; bu kitapta sayısız kaynaktan ve kendi anılarından seçtiği, derlediği öyküleri, anekdotları, tanıklıkları bir araya getiren bir KADIN portesi çizmiş. Eline sağlık” Prof. Alev Gerçeker

“Bu kitabı okurken nasıl mutlu oldum ve ne çok şey öğrendim anlatamam. Nasıl müthiş bir yolculuğa çıktım anlatamam” Prof. Nazan Bergişadi.

“Elime geçtiği anda bitirdim, yetinmedim pek çok dostuma da alıp hediye ettim. Her kadının okuması gereken bir başucu kitabı bana göre” demiş Fizyoterapist Elif Yalman.

Üslup her zamanki gibi harika! Konuşturuyorsunuz sular seller gibi. Tebrik ediyorum” demiş Sezai Yazıcı

“Kitapta dünyanın kapıları, pencereleri aralanırken yazana da, anlatana da, okuyana da nefes oluyor. Kitabı okurken kıta kıta, ülke ülke, diyar diyar seyahat ettim sanki!” demiş Gazeteci Şenol Çarık

Not: Sizce Neşe Doster külliyatı bu yazılanları hak etmiş midir? Değerlendirmelere bakılırsa evet! Her yapıt dünyaya verilmiş bir cevap, hayata çakılan bir selam mıdır? Yazılanlara bakılırsa evet…

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87