KUZU’nun DAHİYANE FORMÜLÜ: “E..!”

Henüz parayı almadık ama gereğini yapmaya başladık...

-3 milyar Euro’dan söz ediyorum canım!..

Gerçi, 2 milyonu aşkın Suriyeli için harcanan para 10 milyar dolara ulaştı ama olsun, peşin para tatlı geldi... Üstelik, işin perde arkasını Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, her zamanki gibi zarif bir üslupla açıkladı da anladık:

-AB, nihayet Türkiye’nin restini anladı ve kesenin ağzını açtı. Ne demiştik? Sınırı açar, tüm Suriyeli mültecileri üzerinize salarız. E.....

Bu “E...” kısmı çok önemli tabii; Kocca Prof’un kaleminden çıkınca daha bi önem arz ediyor doğal olarak. Böylelikle, korkudan kilitlenen AB’nin 3 milyar Euro’yu nasıl “şak” diye çıkarıp masanın üstüne koyduğunu görür gibi oldum valla!..

Kuzu deyince aklıma geldi; bu kadar çalışan, düşünen, Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanlarından biri konumuna yükselen, “uçak krizi” sırasında Ruslara aslanlar gibi çıkışarak “Puşt” bile diyen  bu muhtereme çok haksızlık yapılıyor zannımca... Bırakın bir bakanlık vermeyi, elindeki Anayasa Komisyonu Başkanlığı’nı da aldılar iyi mi!.. Tabii Meclis plakalı makam otosu da gitti... Yazık değil mi adamcağıza, helak oldu vallahi...

Neyse biz konumuza dönelim; 3 milyar sözü verilince( bu arada bu AB söz verir, üstüne yatar, demedi demeyin. Daha 1995’te Gümrük Birliği’ne girdiğimizden bu yana hakkımız olan ödemeleri bile tamamlamadılar, ona göre yani) Mülteci avı da başlayıverdi... Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi sahillerinde 20 kişilik jandarma ekibinin eş zamanlı gerçekleştirdiği operasyonda 1500’e yakın mülteci yakalandı, yaa!..Bundan sonra böyle...

Ancak küçük bi sorun var; sayıları binleri bulan kaçakların, 80 kişilik geri gönderme merkezinde bir avluda tutulduğu bizzat gönüllü kuruluş temsilcileri tarafından açıklandı. Bunun daha Bodrum’u var, Kuşadası var, Çeşme’si var, Ayvalık’ı var, var oğlu var... Buralardan Avrupa yakasına geçmeye çalışan on binlerce mülteci olacak. Onları da bu 80 kişilik merkeze tıkmaya kalkarlarsa nasıl olacak?.. 

-Balık istifi modelini mi düşünüyorlar?..

En iyisi, AB’ye başvurmak... Şööle kocaman, ferah bir toplama kampının parasını “tak” diye çıkarıp koysunlar... 

-Yoksa Kuzu’nun formülü yürürlüğe girer, ona göre: “E..!”

Bu işte bir karışıklık var

Paris’te İklim Konferansı’na katılan, Putin’le bir türlü görüşemeyen, Obama’yı bile aracı koyduğu söylenen Tayyip Bey, Katar’a uçarken Rusya krizini değerlendirdi ve şöyle dedi:

-Rusya ciddi iftira kampanyası yapıyor. Ama dünya liderleri tabii ki inanmıyor...

Ne güzel! Dünya liderlerinin inanmaması çok önemli tabii... Yandaş medyaya ve internet sitelerine baktım, nal gibi başlıklarla vermişler bu açılamayı... Hele Obama’nın bizi nasıl da desteklediğini anlatırken neredeyse zil takıp oynamışlar!.. ancak verdikleri açıklama, “başı var .ıçı yok” cinsinden olduğu için,  “ne demiş Obama?” diye merak edip tam metni buldum. Buyurun Obama’nın destek konuşmasını okuyun, kelimesi kelimesine kendi ağzından:

-Erdoğan’la Türkiye ve Suriye arasındaki sınırı kapatma ihtiyacı konusunda defalarca görüşmem oldu. Ciddi ilerleme gördük. Ama halen bazı boşluklar var. Özellikle de yabancı savaşçılar için halen bir geçiş noktası ve terörist eylemleri finanse etmek için IŞİD tarafından yakıt nakletmede kullanılan yaklaşık 98 Kilometre var...

Nasıl, beğendiniz mi?.. Yanaşma takımında bu kısmını aramayın, bulamazsınız!. O cenahta hala, “Türkiye’nin hava sahasını ve egemenlik hakkını destekliyoruz” mavalı pişiriliyor...

Pekii, Birleşik Arap Emirlikleri’nin, uçağın düşürülmesini, “terör saldırısı” olarak nitelendirip kınamasına ne demeli?!.Haa, eğer “dünya liderlerinden saymıyoruz” diyorlarsa o başka tabii!.. Bi zahmet, bir açıklama lütfetseler de öğrensek..

Bitmedi, dünya gazetelerinde de Türkiye ile ilgili pek “hayırlı” bir dil kullanılmıyor, ne yazık ki...Financial Times gazetesinden David Gardner, yazdığı makalede, üst düzey bir AB yetkilisinin Türkiye için kullandığı “taş gibi ağır” sözleri paylaştı. Türkiye’yi “ikili oynamakla suçlayan yetkilinin şu sözlerini öne çıkardı:

-Eğer Türkiye ikili oynamakta ısrar ederse kendisi için kötü olacak!..

İşte böyle... hani çok ünlü bir deyiş vardır: “karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar!..” Bizim iktidar odaklarına pek uyuyor sanki!.. Ama ben en çok Tayyip Bey’in milletimizle ilgili şu sözlerine bayıldım:

-Biz hayat boyu doğalgazla yaşamadık. Bu millet çileye alışıktır...

Tam özdeyiş olacak laf valla!..

4+4+4 Kafasının yaktığı çocuklar!..

Bir köy yerinde, Müftülüğün kuran kursu binasında 6 çocuk cayır cayır yandı...

Hem de herkesin gözleri önünde!.. Diyarbakır’ın Kulp ilçesine 17 Km uzaklıktaki Karaağaç Köyü’ne itfaiye 3.5 saatte ulaşabildi. Soru çok, soru binlerce ama Kulp Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Pehlivanoğulları’nın, insan olanı dehşete düşürecek açıklamasını okuyalım:

-Kursta yaşları 8 ile 16 arasında değişen 50 öğrencinin 20’si yatılı kalıyor. 2’si dışında yatılı öğrencilerin MEB’de kaydı yok!..

Okul çağında küçücük çocukların milli eğitimde kaydı bile yok. Hepsi de yoksul ailelerin çocukları. Kim verecek bunun hesabını?. Hemen yanıtlayayım: Hiç kimse!..

-Hey Kulp Müftüsü, heyy Diyanet İşleri, bir “tık” çıksın yahu!..


https://twitter.com/umit_zileli
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87