ORTAK AMAÇ mı? ORTADA ZATEN…

Neşe Doster

02 Ağustos 2017, 21:02

ORTAK AMAÇ mı? ORTADA ZATEN…

Aslında gördüğünüz gibi yazımın başlığı pek masum! Soru filan içermiyor, lafın gelişi öyle! Dolayısıyla ve bu durumda olup biteni sıralamama zaten ihtiyacınız yok. Her gün biri konuşmazsa öbürü konuşuyor, beklenen konuşmazsa diğeri çıkıyor, o da susarsa öbür diğeri anlatıyor nasılsa! Yani bilinmeyen bir şey kalmıyor! Ancak bu başlık benim gözbebeğim olan, her zaman geçerli ve kurtarıcı bir başlık olduğundan hem modası geçmiyor, hem de gönlümde yaşamayı ve yeşermeyi sürdürüyor…

Şimdi bu romantik girişten sonra düşündüklerimi hızla birbiri ardına ve özetler halinde sıralamalıyım. Bunu yaparken de siyaset başta olmak üzere günlük yaşanan olaylara, gelişmelere bakmalıyım. Sorgulamadan, eleştiri getirmeden, iyi kötü, siyah beyaz, doğru yanlış demeden yalınkat bakmak yanılma payını artırmaz mı demeliyim? Günü kurtarma, “şucu bucu” denilmesin diye ve bazılarına şirin görünme adına yazılanlar yarına kalır mı diye sormalıyım? Aklıselime ve akıllı olmaya her zamankinden çok gereksinim varken “insan kalmamış, insanlık kalmamış” sözünü duymamak için neler yapmalıyız diye de ilave etmeliyim…

Daha net anlatmak için yine başa dönersek, başlığın ne demek istediğini etrafa bakınca görüyoruz, uzun uzun yazıp çizmeye ne gerek! Erden generale, kaymakamdan valiye, polisten müdüre, hâkimden savcıya, bankacıdan iş adamına, öğretmenden akademisyene, avukattan imama, gardiyandan istihbaratçıya, öğrenciden esnafa say sayabildiğin kadar görevli devletin içinde örgütlenip, paralel bir devlet kurmak üzereyken yakalanmışlar böylece bizler de hukuku yok sayan, demokrasiyi katleden, devletin bütün kurumlarını çökerten bu çeteden kurtulmuşuz…

Hal böyle iken şimdi artık gün yasama- yürütme- yargıyı birbirinden kalın çizgilerle ayırma günü değil midir? Yargı sistemini mükemmel hale getirme, hukukun üstünlüğünü kanıtlama günü değil midir?

Yine TBMM başkanlarının kadınlar için masum bir teşbih (ne masum ama!) yaparken çok düşünmesi, masum bir teşbihle(!) gündeme oturmak, art niyetli yakıştırmalarla, yakışıksız ifadelerle ortalığı bulandırmak yerine muktedirlere yaraşır davranması gereken gün değil midir?Uzatırsak gün; biz- onlar ayrımcılığına veda etme günü, herkesin gördüğü, bildiği, kabul ettiği gerçekleri inkâr etmeme günü değil midir?

Müftülüklerin yaz kurslarına katılan 3 milyon çocuğu eğitirken; “geç kalan olursa birbirinizi tokatlayın” gibi şiddet içeren, dayağı normalleştiren bir eğitim önermesinin sakıncalarının ne olduğunu bilmesi- anlaması- görmesi günü değil midir?

“Cemaatin hedefleriyle Türkiye’nin hedefleri tamamen örtüşüyor” diyen eski başbakan Davutoğlu’nun, ya da; “Muhterem F.G.’ye çete denilmesi büyük haksızlıktır, vicdansızlıktır” diyen bakanların açıklama yapması günü değil midir?Arif olanın anlayacağı bir dille!

Aksi halde meraklıları arşivlere dalınca, o dönemde yazılıp çizilenlere, yapılanlara, verilen desteğe bakınca yer yer dayanışma koktuğunu, yer yer aynı dili andırdığını, çok sık aynı söylemleri çağrıştırdığını ve böylece uzaklara selam çakıldığını anlamaz mı?

Özetin özetini sorulara yüklersek; bizler artık yapılanları ve söylenenleri hayretle karşılayıp, yadırgamasak mı "bir"? Nasılsa alıştık deyip, önceleri ittifak ve dayanışma ruhu sergileyip sonra hesaplaşanları unutsak mı "iki"? Güncel deyimden yola çıkarak yok hükmünde sayıp, kulaklarımızı tıkasak mı "üç"? Yoksa komaya giren AB ilişkilerimizde olduğu gibi, ülkemizin batıda giderek yalnızlaşmasını fonda tutarak, bakanlarımızın bile ziyaretlerinde karşılaştığı engelleri ve diğer güncel verileri paylaşarak tansiyonumuzu daha fazla coşturmasak mı "dört"? Ve bazı konularda tavan yapan hoşgörü ve tahammülü her konuda gösterseler nihayet "beş"…

Yorum Gönder 0
Facebook Yorumları 0

İsim

Yorum Gönder

Kalan Karakter:

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.