ŞİMDİ DE ODTÜ'ye KUMPAS!..

Ortadoğu Teknik Üniversitesi..


Zamanın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes, Karayolları Genel Müdürü Vecdi Diker ve İstanbul Teknik Üniversiteli bir grup akademisyen tarafından 15 Kasım 1957 tarihinde kuruldu. Menderes 1960 İhtilalinde tutuklandığında ODTÜ Mütevelli Heyeti üyesiydi..


ODTÜ kuruluşundan kısa bir süre sonra hızla gelişti. 2014’te, kuruluşunun 57. Yılında Times Higher Education Dünya Üniversite sıralamasında 57. Sırada yer aldı. Bu listede ilk yüze girebilen tek Türk üniversiteydi!..


Türkiye’nin bilim alanında yüzünü ağartan bir üniversite olmasına karşın, sağ iktidarlar tarafından hiç sevilmedi... 60’ların özgürlük hareketlerinde hep ön sırada olan ODTÜ, 12 Mart öncesi öğrenci olaylarında da özellikle polisin hedefinde olan üniversite olarak kayıtlara geçti. Amerikan Büyükelçisi Kommer’in arabasının yakılması, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının üniversite yurtlarında saklandığı iddiaları üniversitenin sağcı iktidarlar ve askeri yönetim tarafından aynı sıfatla anılmasına yol açtı:


-Komünist yuvası!..


Bir de çok önemli not: Kommer’in arabasını yaktıkları iddia edilen ve yanan arabanın başında zafer işareti yapan üniversiteli gençlerin tümü, bir-iki yıl içinde öldürülecekti!.. Ve 60 yıla yakın hep Türkiye’nin en iyi, dünyanın sayılı üniversitelerinden biri olarak ün yapan ODTÜ’nün öğrencileri de kendi üniversitelerine hep aynı sıfatı taktılar:


-Devrimci ODTÜ!..

                                                                


Cizre’ye nasıl girildiyse!..”

    


Gerici-yobaz kafanın öncelikli hedefi olan ODTÜ’de geçtiğimiz günlerde kumpasın ilk adımı atıldı; kampüsteki kütüphane mescidinde yer olmadığını iddia eden bir kısım öğrencilerle, bu iddiaya karşı çıkan öğrenciler önce tartışmaya, sonra kavgaya tutuştu... Dışarıda namaz kılınmasına tepki gösteren grup, okulda üç katlı bir cami ve iki mescit bulunduğunu belirterek, olayın provokasyon olduğunu, bu grubun “IŞİD propagandası” yaptığını iddia etti.


Saldırıya uğradıklarını iddia eden İslamcı grup ise, olaylar nedeniyle okula gelen çevik kuvvet polisinin üniversiteye alınmadığı iddiasıyla rektör Prof. Dr. Ahmet Acar’ı suçladı.

Sonra ne oldu dersiniz?. Önce “ODTÜ Rektörü Görevden alınsın” başlığı ile sosyal medyada kampanya başlatıldı. Rektör, Ak Troller ve yandaş medya tarafından bi güzel linç edildi!..


ODTÜ Mescid Topluluğu ismini alan grup, “ibadet özgürlüğümüze yapılan bu saldırıyı kamuoyuyla paylaşıyoruz” açıklaması yaptı. ODTÜ’lü öğrenciler ise, IŞİD propagandası savını yineleyerek bu grubun okul panosuna astığı görselleri paylaştı. Yer darlığından hepsini alamayacağım, birini paylaşayım:


-TBMM diyor ki; “Bir insanı haksız yere kasten öldüren kişinin cezası hapistir.” ALLAH(cc) diyor ki; “Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın(öldürülür)... Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.”


Ne kadar masumane değil mi?. Ayrıca bu mescitleri toplantı yeri olarak kullanan “Mescid Topluluğu” adlı grup, daha kısa süre önce IŞİD’e üye kazandırdıkları iddiasıyla gündeme gelmişti, hem de katılanların isimleri ve bölümleriyle!..


Ardından yanaşma takımının mesajları ve gazetelerin başlıkları devreye girdi; namaz kılmaları engellenen bu zavallı öğrenciler için gözyaşları dolu tweetler attılar.


Üçüncü aşama, siyasetin işin içine karışmasıydı tabii; onu da AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal üstlendi... Hani şu 1 Kasım seçimleri öncesi, seçimden sonra hangi gazete ve televizyonların cezalandırılacağını söyleyen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı ve metin yazarı muhterem...


Televizyon programında sazı eline alan bu muhterem, ODTÜ’de Gezi Olayları sırasında dine, imana saldırılan pankartlar asıldığını, bunların solcu faşistler olduğunu, maşa olarak kullanıldıklarını anlattıktan ve rektörü “yarın bunun da hesabını sorarız” diye bir güzel tehdit edip, “hepsine haddini bildiririz. Artık saldıran öğrenciler hapse mi atılır ne yapılır bilemem ama artık eski Türkiye yok”diyerek yargıya da yol gösterdikten sonra, güvenlik güçlerine son derece demokratik bir çağrı yaptı:


-Cizre’ye nasıl girildi, Silopi’ye nasıl girildi. ODTÜ’ye de öyle girilir...


İşte “Yeni Türkiye” kafası bu!.. Tanrı, bu hedef göstermenin ardından, dördüncü aşamadan korusun!..


-On binlerce öğrenciyi hangi stadyuma dolduracaksınız?!..

 


“Tekke ve Zaviyeler açılsın!”

 


HDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan, Cumhuriyet’in ilanından sonra kapatılan tekke ve zaviyelerin açılmasını istedi... Gerekçesi şahane:


-Günümüzde kanunen yasak olmasına rağmen bir çok tarikat, tekke ve medrese faaliyetini sürdürmektedir... Yasakların kaldırılması durumunda Nakşibendilik, Kadirilik, Halvetilik, Uşşakilik, Cerrahilik, Şabanilik, Sa’dilik gibi Sünni tarikatların dini değerlerini daha özgürce yaşayacaklardır...


İyi de, bu saydığı tarikatlar bundan daha özgür nasıl olacaklar, anlamadım valla!.. Söz konusu kanun bu iktidar sayesinde zaten“kanun dışı” bırakılmış değil mi?.


-Siyasetçiler, müritler şeyhlerinin eteğine özgürce yüz sürmüyor mu?.


-Okullar özgürce imam hatipleştirilmedi mi?


-Türban bırakın üniversiteyi, kamuyu, anaokullarına dek özgürce girmedi mi?.


-Küçücük çocuklar, kuran kurslarında özgürce cayır cayır yanmıyor mu?. Minnacık kız çocukları, çöken Kuran kurslarında özgürce ezilerek ölmüyor mu?.


Örnek binlerce... Daha hangi özgürlük?. Bu nasıl bir şov?. Şii Cerrahi mezhebini Sünni göstermek neyin cingözlüğü?..


-Ülkeyi bir kabile devletine çevirdiğiniz yetmedi mi?. Daha da dibini mi göstermek istiyorsunuz?..

 

https://twitter.com/umit_zileli

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87