OSCAR WILDE “HAYIRLI SABAHLAR” DİYORMUŞ!

Eskiden sık kullanılan deyimlerimiz vardı. “Halk cahili sever, cahil cesareti bu olsa gerek, cahil cahil konuşma, bu ne cehalet” gibi. Artık modası geçti bunların! Çünkü artık halk değil koskoca profesörler, rektörler, yöneticiler cehaleti övüyor, göklere çıkarıyor. Örneğin rektör yardımcısı da olan bir profesör; “Ben bu ülkede cahil kesime güveniyorum. Ülkeyi ayakta tutacak olan cahil halktır. Okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” diyor- diyebiliyor! Cehalete övgü dizmek, cahili cesaretlendirmek böyle bir şey olsa gerek… 

Öğretim üyelerinin tasfiye edilmesi, bazı üniversitelerde örneğin DTC Tiyatro bölümünde ders verecek hoca kalmaması, eğitim ve öğretimin hele de yüksek öğretimin böylesine korkutucu ve ürkütücü bir noktaya gelmesi övülen ve benimsenen bu cehalet zincirinin halkaları değil midir?

Böylece akademik özgürlüğün, sağlıklı tartışma ortamının, gerçeğe ulaşmanın, fikirlerin çarpışmasının sonu gelecek. Bu tür uygulamalar tabana yayılacak.  Üniversitelerin olmazsa olmazı sayılan özgürlük ortamından uzaklaşmanın önü açılacak, tek tipleşmenin ve bilimsel fakirleşmenin yolu açılarak zincirin halkalarının genişlemesi sağlanacak. Gidişat o yönde…

Bizim dalın eğitim kalesi sayılan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden 5 akademisyenin ihraç edilmesi, artık konuşmanın değil kolları sıvamanın zamanının gelip geçtiği anlamına gelir. Hele de akademik personelin cüppelerinin postalların altında ezildiğini görünce…

Ya da bir milli eğitim müdürünün çıkıp referandum için; “90 yıllık aradan sonra yeniden diriliş oylanacak” dediğini duyunca, adı Fazilet olan bayan müdüre sormak gerekir! Susuz dereler, ağaçsız parklar, turistsiz turizm, öğrencisiz okul, müfredatsız eğitim, doktorsuz hastanenin adı nedir acep? Siz diriliş diyorsunuz, çöküş olmasın!

Yine adı geçen şahsın Eğitim-Sen’in raporundan haberi olup olmadığı akla gelmelidir! Rapora göre; 2016 yılı eğitimde istismar yılı oldu, çatışma ortamı eğitimi büyük ölçüde engelledi, 600 bin kız çocuğu okula gidemiyor, cinsel istismar ve erken yaşta evlilik nedeniyle intiharlar artıyor. Haberiniz var mı?

Sorular bitmedi. Dirilişi(!) oylayacak biri olarak MEB’in okullara dağıtımını durdurduğu 57 kitabın yeniden düzeltilmesinin maliyetinin 44 milyon lira olduğunu duydunuz mu? Yani 70 ton kitabın imha edileceğine ilişkin görüşünüz nedir?

Soruları olmasa da sorunları uzatmak mümkün! Eğitimde dini referanslar dikkat çekiyor. Örneğin Oscar Wilde’ın Mutlu Prens’inde Miller ve Hans birbirine “hayırlı sabahlar” diyerek selamlaşıyor! Yılların Pinokyo’su; “Allah rızası için ekmek” istiyor. Tolstoy ve Anton Çehov’un kitaplarında da dini vurgular öne çıkıyor.

Şimdi bir an, yalnızca bir an durup düşünelim! Bu yapılanlar çocuklarımızın geleceğine konulan bir ipotek değil midir? Kültürden, sanattan, bilimden korkmak, algı operasyonlarıyla “iyi, doğru, güzel budur” adı altında yanlış ve yanlı vaatlerle halkı uyutmak sandığınız(!) gibi “İleri Türkiye’yi” nereye kadar taşır?

Cahilliğe övgüler düzüp, çağdaşlığı aşağılamak, çağdaş eğitimin önce temelini, şimdi de çatısını yıkmak değil midir? 90 yıl önce ülkemiz yüzünü nereye, arkasını nereye döneceğini bilirken o hedeflerden uzaklaşmak geleceğimiz olan gençlerimiz adına ciddi tehlikeler içermiyor mu? Pendik Belediyesi’nin; “İlçedeki 59 kuran kursundan 35’i kaçak, 10’unda yangın merdiveni yok, buralar denetimden uzak,  çocuklar tehlikede”  açıklaması bir imdat işareti sayılamaz mı?

İçimizi karartan bilgilerden sonra, içimizi açan bir haberle yazıyı bitirelim. Bilim kadını Canan Dağdeviren diyor ki; “Bilime olan aşkımı Pierre Curie’ye, hayat felsefemi Atatürk’e borçluyum.” Bilimsel yolculuğunda dağları devirerek soyadının hakkını veren genç hemcinsimi yürekten kutluyorum, yolu NOBEL’den geçsin…
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner80

banner87